Ameliyatsız Liposuction

İnatçı bölgesel fazlalıklardan şikâyetçisiniz ama ameliyat olmak istemiyorsunuz. Diyet yapsanız da bir türlü kurtulamadığınız bölgesel fazlalıklarda çözüm ameliyatsız liposuction tedavilerinde saklı.   

Öncelikle şu yanlış kanıyı çürütelim; bölgesel fazlalıklardan muzdarip olmanız için kilolu olmanız gerekmiyor. İdeal kilosunda olanlar bile karın bölgelerindeki fazla yağ dokusundan şikâyetçi olabilir ya da basenlerinin vücutlarına göre fazla büyük olduğundan yakınabilir. Bu da şu anlama geliyor; fazla kilolarınızı verseniz bile diyete, hatta egzersize bile dirençli bir sorunla karşı karşıyasınız ve yalnız değilsiniz.

‘Ameliyatsız liposuction’ ya da ‘Ameliyatsız liposuction nasıl yapılır?’… İnternette milyonlarca kişinin yaptığı bu aramalara bakıldığında, bölgesel fazlalıkların en çok rastlanan estetik sorunların başında geldiği aşikâr. Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş, bugün artık liposuction ameliyatına alternatif yaratan tedavilerin olduğunu söylüyor. “Bazı tedaviler var ki gerçekten de liposuction ile elde edilen sonuçları bize ameliyatsız, iyileşme sürecine gerek olmadan sağlıyor. Yine de ‘ameliyatsız liposuction’ yanlış bir tanım olur. Çünkü liposuction, fazla yağ dokusunun cerrahi yöntemlerle kanüller kullanılarak vakumla çekilmesidir. Doğru bir şekilde anlatmak gerekirse; yeni nesil bölgesel zayıflama tedavileri bir liposuction müdahalesi değildir, ancak liposuction ameliyatına alternatif yaratacak kadar etkili olabilirler.”

Genetik Eğiliminiz Ne Anlatıyor?

Öncelikle siluete gölge düşüren bölgesel fazlalıkları yakından tanıyalım. Yağı nerede depolayacağınızın, yağ dokusunun hangi bölgelerde saklanacağını genetik eğiliminizin belirlediğini biliyor muydunuz? Karataş, “Bazı kadınlar yağı karın bölgesinde depolarken, kimileri basenlerinde, kimileri ise kalçalarında biriktirir. Bu bilgi DNA’nızda yazılıdır. Erkeklerde ise genel eğilim yağın karın bölgesinde depolanmasıdır. Bu eğilim ideal kilosunda ya da ideal kilosuna yakın olanları bile olumsuz etkiler. Mesela vücudunuz gayet formda görünse bile karnınızdaki fazlalıklardan bir türlü kurtulamazsınız ya da ince olsanız bile kalçalarınız siluetinizle dengeli değildir. İşin kötüsü bölgesel fazlalıklardan kurtulmak için yapılan diyetler, egzersizler de bu dengesizliği çözmekte yetersiz kalabilir. “Pantolon giydiğinizde iyice belirgin hale gelen basen bölgenizdeki yağ fazlalığını eritmek için rejim yaparsınız, kilo verirsiniz ama vücudunuzun üstü incelirken, yüzünüz çökerken basenleriniz yine istediğiniz kadar incelmez ve vücudunuzda sizi rahatsız eden o orantısızlık bir türlü düzelmez. Bunun nedeni çok basit; vücudunuza sadece kalçalarınızdan kilo vermesini dikte edemezsiniz. Bölgesel fazlalıklarından kurtulmak isterken yüze gençliğini veren yağ dokusunu, yüz hacmini geri dönüşü olmayan bir şekilde kaybeden ve dolgu enjeksiyonu yaptırmak zorunda kalan öyle çok kadın hastam oldu ki.”

Eskiden bölgesel fazlalıklardan kurtulmanın tek yolu vardı; liposuction. Cerrahi bir müdahale olan liposuction her ameliyatta olduğu gibi belli riskleri de beraberinde getirir. Öncelikle anestezi altında yapılan bir müdahale bu. Doğal olarak uzun bir iyileşme süreci de söz konusu. Karataş, “Liposuction ameliyatı sonrasında yağ alınan bölgenin toparlanması için aylarca korse giyilmesi gerekiyor” diyor. “Bu ameliyatla ilgili sık karşılaşılan bir sorun da yağ alınan bölgede oluşan dalgalı görünüm. Liposuction ameliyatı geçirdikten sonra bu dalgalı görünümü gidermek için medikal estetik tedavilerden faydalanması gereken pek çok hastayla karşılaştım.”

Bölgesel İncelme Tedavileri

Son 20 yılda medikal estetik teknolojilerdeki gelişmeler sayesinde bugün artık liposuction ameliyatına alternatif olabilecek cihazlar var. İnvaziv olmayan bölgesel incelme sistemleri öyle popüler bir hale geldi ki tüm dünyada her yıl on binlerce tedavi uygulanıyor. Dr. Mustafa Karataş bu ilginin, popülaritenin başlıca nedenini üç kelimeyle özetliyor; “Çünkü işe yarıyorlar!”

2005 yılında piyasaya çıkan CoolSculpting sistemi dünyada bugüne kadar uygulanan 17 milyondan fazla seans ile endüstrinin en çok rağbet gören teknolojilerinden biri. Karataş sistemin geliştirilmesinin ardında ilginç bir hikâye olduğunu söylüyor. “Bilim insanları çok buz dondurma yiyen çocukların yanaklarında meydana gelen çökmeden yola çıkarak yağ hücrelerinin dondurucu soğuğa karşı dirençsiz olduğu ve soğuğun bu hücrelerin parçalanmasına neden olduğunu keşfettiler. Bunun üzerine geliştirilen CoolSculpting teknolojisi bölgesel fazlalıkların olduğu bölgedeki yağ dokusunu,  dondurucu soğuğa maruz bırakarak hücrelerin parçalanmasını sağlıyor.”

EmSculpt Neo ise yağları radyo frekansı enerjisi ile parçalarken bölgesel incelme tedavilerinin daha önce hiç el atmadığı bir alana da müdahale ederek kas kütlesinde önemli bir artış sağlıyor. Karataş “EmSculpt Neo vücudu forma sokmada etkili sonuçlar sağlayan bir sistem. İnatçı yağ dokusunu azaltırken o bölgedeki gevşeyen, formdan düşen kas dokusunu sıkılaştırıyor.”

Dilerseniz şimdi bu sistemleri yakından inceleyelim sizin için neler yapabileceklerini keşfedelim.

COOLSCULPTİNG  

İlk olarak Karataş tedavinin en önemli özelliğinin cilt yüzeyine ve diğer dokulara herhangi bir zarar vermeden sadece yağ dokusunu hedef alması olduğunu söylüyor. “Böylece diğer dokulara zarar vermeyen, güvenli bir tedavi ortaya çıkıyor. CoolSculpting’in güvenli ve etkili bir tedavi olduğu FDA tarafından da onaylanmıştır.

• Etki mekanizması: Harvardlı bilim insanları tarafından geliştirilen CoolSculpting tedavisinin etki mekanizması dondurucu soğuğun yağ hücrelerini ölüme sürüklemesi üzerinde kurgulanmıştır. “Tedavi sırasında yağ dokusu - 8 dereceye varan dondurucu bir soğuğa maruz bırakılır. Bu soğuğun etkisiyle yağ hücreleri kristalize olarak parçalanır ve zaman içinde doğal metabolik yollardan vücuttan atılır.”
• Uygulama alanları: CoolSculpting tedavisi karın, bel kenarları, diz kenarları, basen, kalça gibi vücutta inatçı yağ fazlalıklarının en sık görüldüğü 13 farklı bölgeye uygulanabilir.
• Yağ yakımındaki etkisi: Klinik çalışmalar CoolSculpting tedavisinin tek bir seansta tedavi edilen bölgedeki yağ dokusunun %25 - %30 kadarını kalıcı olarak yok ettiğini gösteriyor.
• Tedavi protokolü: CoolSculpting tedavi protokolü hastanın ihtiyaçlarına göre belirlense de pek çok hastada tek bir seans yeterlidir. Tedavi edilecek bölgedeki yağ dokusu daha fazla olanlarda ikinci, bazen de üçüncü seansa gerek duyulabilir.
• Uygun adaylar: Öncelikle CoolSculpting tedavisinin bir zayıflama yöntemi olduğu unutulmamalı. Dr. Mustafa Karataş bu tedavi için en uygun adayların ideal kilosunda olan ya da ideal kilosunun en fazla 7-8 kilo üzerinde olan ve inatçı bölgesel fazlalıklarından şikâyetçi olanlar olduğunu söylüyor. “Daha biçimli bir siluet isteyen her yaştaki kadın ve erkek CoolSculpting tedavisinden faydalanabilir.”
• Optimum sonuçlar için: İşlemden 2 – 3 hafta sonra tedavinin olumlu etkilerini gözlemlemeye başlayabilirsiniz. Ancak optimum sonuçlar için işlemin üstünden yaklaşık 6 hafta – 7 hafta geçmesi gerekir.
• Tedavi sonrasında dikkat edilmesi gerekenler: CoolSculpting tedavisi sonrasında hemen gündelik hayatınıza geri dönebilirsiniz. İşlemin olumlu sonuçları kalıcıdır, ancak fazla kilo almamaya dikkat etmeniz gerekiyor.

EMSCULPT NEO

EmSculpt Neo bölgesel fazlalıklarda yenilikçi bir yaklaşım sergiliyor. Karataş “Yağ hücrelerini parçalarken kas kütlesini artıran sistem vücudu biçimlendirmede bu ikili etkiden faydalanıyor’ diyor ve ekliyor; “Vücudunuz eski görünümünü kaybettiğinde sorunun arkasındaki tek sorumlu belli bölgelerde biriken inatçı yağlar olmayabilir. Bu probleme kas kütlesindeki kayıp da eşlik ediyorsa o zaman kaslara da etki eden bir tedavi sizde daha iyi sonuç verebilir. Bu noktada devreye EmSculpt Neo giriyor.”

• Etki mekanizması: EmSculpt Neo radyo frekansı enerjisi ile yağ hücrelerinin ısısını artırarak parçalar. Diğer yandan yüksek yoğunluklu odaklı elektromanyetik enerji (HIFES) kullanarak kasların güçlü bir şekilde kasılmasını sağlar. “Kaslardaki kasılma öyle güçlü ve yoğundur ki, 20 dakika gibi kısa bir sürede tamamlanan seans sırasında 20 bin defa mekik çekmiş ya da 20 bin defa çökme hareketi yapmış gibi bir etki yaratır.”
• Uygulama alanları: Bacaklar, karın bölgesi üst bacaklar, kalçalar ve sırt bölgesindeki yağ dokusunu azaltır, kas kütlesini artırır. Karataş, EmSculpt tedavisinin postürü düzeltmek gibi bir faydası olduğunu da belirtiyor; “Özellikle karın bölgesine yapılan EmSculpt Neo tedavisinin daha dik durmanızı sağlamak gibi bir etkisi de var.”
• Yağ yakımı ve kas yapımındaki etkisi: Klinik çalışmalar 4 seanslık bir tedavinin yağ dokusunda %25 - %30 oranında azalma kas yapımında ise % 25’lere varan bir artış sağladığını gösteriyor.
• Tedavi protokolü: Emsculpt Neo tedavisi 4 seanstan oluşur. Seanslar 7 – 10 gün arayla uygulanır.
• Uygun adaylar: Bölgesel fazlalıklarından kurtulmak isteyen, daha biçimli bir silüet, daha belirgin kaslar isteyen herkes bu tedaviden fayda sağlayabilir. EmSculpt Neo egzersiz yaptığı halde kaslarında istedikleri sonucu alamayanlar için de ideal bir tedavidir.
• Optimum sonuçlar için: EmSculpt Neo tedavisinin nihai etkisinin ortaya için son seanstan sonra ortalama 2 ay kadar bir süre geçmesi gerekiyor.
• Tedavi sonrasında dikkat edilmesi gerekenler: Fazla kilo almamaya özen gösterdiğiniz sürece EmSculpt Neo’nun yağ yakımındaki olumlu etkisi kalıcıdır. Ancak kas kütlesini muhafaza etmek için doktorunuz belli aralıklarla koruyucu bir seans önerebilir.