Vip Magazin - Estetiğin Vardığı Son Nokta

Yaşının güzeli olmak…

"60 yaşındayken yaşını hissettirmeden güzel ve iyi durabilmek, şu anda trend olandır. Aşırı gergin ve şiş yüzler, yüksek kaşlar artık çok yapay duran, bizi doğuya götüren alaturkalıklardır. Şimdi 40-45 yaşında, ya da 50-60 yaşında ama hala jean giyip, üzerine beyaz tshirtünü geçiren, saçlarını arkadan toplayan cesur kadınlar yaratılmaya başlandı. Bu önemli bir ayrıntıdır bugün. Kadınlar daha önceki total yüz germeler yüzünden saçlarını toplayamaz hale gelmişlerdi. İzlerini saklayabilmeleri mümkün değildi. Şimdi gayet modern, ince, fit, vücuduna da bakan, yaşının iyisi olan kadınlar oluşmaya başladı..Genç görünmeye çalışan değil, yaşının güzeli olan kadınlar popüler oldu.

Estetik görünümde nelere ön planda?

Estetik yaptırmak isteyen kişilerin öncelikle bilinçli olmaları gerektiğine değinen Dr. Mustafa Karataş, insanların neye ihtiyaçları olduğunun farkında olmalarının başarılı bir estetik için ön şart olduğunu vurguluyor. "Alın ve göz çevresindeki çizgilerinden rahatsız olan çok sayıda insan bize geliyor. Ama onların pek çoğunda esas sorun alın ve göz çevresi değil, çene yapıları olarak karşımıza çıkıyor" diyerek, estetik görünümün püf noktalarını şöyle anlatıyor:

"Bir kişinin alın ve göz çevresindeki çizgiler onu depresif ve mutsuz göstermez. Ama bir çene çöküklüğü, ya da yanak düşüklüğü hastanın asıl problemidir. Ama o alın ve göz diye geldiği için, siz ona botox yapıp yollarsınız. O hasta iki ay sonra yine size gelir ve der ki; 'Ben hala iyi görünmüyorum.' İşte o nedenle doğru yere, doğru işlemi yaparak ancak iyi sonuç elde edebilirsiniz. Bir de medikal estetikle ilgili atlanmaması gereken en büyük ayrıntı, hastanın yaşam tarzını değiştirmesi gerekliliğidir. Bir kişi iyi, zinde ve hoş görüneceğim diyorsa, uykusundan sigarasına, alkolüne ve beslenmesine kadar çok dikkat etmelidir. Yani meseleye önce içten müdahale etmek zorundadır. Onun arkasından bizim yerine koyacaklarımızda tedavi edici kısım ayrıdır, maskeleyici kısım ayrıdır.

Tedavi ile maskelemeyi aynı kefeye koymamak gereklimi?

Gerekir, maskelemede amaç, botox, dolgular, liftingler ve vitamin terapileri ile hastanın kaybettiklerini yerine koymaktır. Zaten kişi bunlar olmadığı için yaşlanmaktadır. Bunları düzenli yaptıran hasta, yaşlanmasına stop verir ve geriye doğru gitmeye başlar. Ama yüzü farklı bir şekil almaz ve başka biri gibi de olmaz. Bunlara ek olarak thermage ve fraksiyonal lazer de devreye girmelidir. Çünkü lazer cildi yeniler. Ama tabii bütün bunların olumlu etkilerini zaman içinde görebilirsiz. Yani bu tedaviler sabır isteyen tedavilerdir. Cerrahiden korkan hastalar, genellikle gençleşmek için bu yöntemlere başvururlar. Ama cerrahiden korkmasalar da, ameliyattan sonra yine botoxa ve dolgu maddelerine ihtiyaç duyacaklardır. Yani dudak üzerindeki çizgilere cerrahide ne yapılabilir ki? Ya da çeneniz eğer geriye gittiyse, siz istediğiniz kadar gerdirin çenenizi, o soft görüntü çıkmayacaktır ortaya. Dolgu gerekecektir illaki. Cildinizin kalitesini arttırmanız için, ameliyat sonrasında da vitamine ihtiyacınız olacaktır. Ya da fraksiyonal lazer gerekecektir. Aslında burada hastanın beklentisi çok önemli. Ama şu çok yanlış, 'Yaşlanayım, yaşlanayım, sonra yüzümü gerdireyim, bu iş bir kerede bitsin!' Böyle bir şey yok. Bu tür müdahalelere ne kadar erken başlanırsa, kozmetik kullanımı ne kadar fazla olursa, yaşlanma da o kadar geç oluşur. Biz artık 20'li yaşlardan itibaren hastalarımızı güneş hasarına ve serbest radikallere karşı koruma programına alıyoruz. Çünkü koruma çok önemli."