Gençlik Aşısı Dolgu & Botoks

Tıptaki gelişmeler sonucu yaşam süremizin giderek artması, kendimizi daha sağlıklı ve güzel gösterme isteğimizi ön plana çıkardı. Bugün en büyük savaş, botoks ve dolgu maddeleri ile kırışıklıklara karşı veriliyor.

Botulinum toksin (botoks), esasen clostridium botulinum isimli bakterinin ürettiği bir protein. Sinir uçlarından kasa giden uyarı sinyallerini engelliyor ve böylece kaslar kasılma hareketini yapamıyor. İlk kullanıldığı alanlar, şaşılık ve boyun kaslarının istemsiz kasılmalarının tedavisiydi. Amerika Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından 2002 yılında kaşların arasındaki mimik kırışıklıklarının engellenmesi ve 2004’ten itibaren de kol altı aşırı terleme tedavisinde kullanımı onaylandı. Türkiye’de, sadece iki ülkenin ürettiği ve birbirinden farklı botulinum toksin dozu içeren iki ilaç Sağlık Bakanlığı onaylı. 

Botoksla en etkili sonuçlar yüzün 1/3 üst kısmındaki çizgilerin (kaşların arası, alın ve göz kenarları) tedavisinde alınıyor. Bunun yanında, burun ucu ve kaş kaldırma, dudak üstündeki mimik kırışıklıkları, çene ucunda aşırı kasılmayla oluşan çizgiler ve boyun kırışıklıklarının tedavisinde de başarıyla kullanılıyor.

Kırışıklıklara Karşı… 
Botoksla kırışıklık tedavisinde, çizgilenmeye neden olan kasların içine iğneyle belli dozlarda ilaç uygulanarak, kasların geçici olarak hareketi durduruluyor. Uygulama 10-15 dakika sürüyor. İşlem yerlerine sürülen anestezik kremden 15-20 dakika sonra, çok küçük iğnelerle yapıldığından rahatsızlık hissi az oluyor. İlaç, hareketle ortaya çıkan çizgilenmeleri düzeltiyor, yani normal duruş halinde görülen çizgilenmelere faydası yok. Ancak birkaç ay sonra bu sabit çizgilerde düzelme fark ediliyor. İşlem sonrası hemen günlük yaşamınıza dönebiliyorsunuz. Yine de bazen makyajla kapatılabilen hafif kızarıklık, şişlik ve morluklar oluşabiliyor. Uygulamanın hemen sonrasındaki 4-5 saat yatmamamız, başımızı ayakkabı bağlar gibi öne doğru eğmememiz ve işlem yerlerine masaj yaptırmamamız gerekiyor. 

Düzenli Olarak Tekrar Edilmeli
Kaslardaki gevşeme 3-6 ay kadar sürüyor, yani etkinin devamı için işlemin düzenli bir şekilde tekrar edilmesi gerekiyor. Hedeflenen kaslara uygulandıktan sonra etkisi 3-5 gün içinde ilerleyici bir şekilde artıyor ve kontrole gideceğiniz 10-12 gün içinde tamamlanıyor. Bu süre boyunca uygulama yapılan bölgelerde asimetri fark edebilirsiniz, ancak ilaç etkisini gösterdikçe bu durum kendiliğinden düzelecektir. Tam olarak anlaşılamayan nedenlerden dolayı bazı kişiler botoksun etkilerine karşı daha az duyarlı veya dirençli oluyor. Bu kişilerde botoks etkisi beklendiği kadar iyi veya uzun süreli olamadığı gibi hiç etki dahi görülemeyebiliyor. Bundan dolayı, uygulamanın sonuçlarıyla ilgili herhangi bir garanti verilmesi mümkün değil. 

Botoks, el içi ve kol altı gibi aşırı terleme alanlarında da kullanılıyor. Bu şekilde 4-7 ay süren terleme kontrolü sağlanıyor. Krem anestezi uygulaması veya soğutucu spreyle ağrı kontrolü sağlanarak uygulama yapılıyor. Bu sayede, kişinin nispeten ağrısız ve konforlu bir uygulama geçirmesi sağlanıyor.

Dolgu Maddeleri
Ekonomik olması, muayenehane ortamında uygulanabilmesi, işlem sonrası bakım ve yan etkilerinin az olması, iş ve sosyal yaşamdan uzak kalınmaması, değişik uzmanlık alanlarından çok sayıda doktorun bu hizmeti vermeye başlaması gibi nedenlerle dolgu maddesi kullanımı giderek artıyor. 
Dolgu maddeleri, vücuttaki herhangi bir yapının (yüz, el sırtı, burun gibi) hacmini artırmak, derin kırışıklıkları doldurmak ve dudak dolgunlaştırmak için kullanılıyor. Dolgu maddelerinin kalıcılığı, kullanılan ürüne göre değişse de ortalama 6-12 ay (dudak 4-6 ay). Daha uzun kalıcılığı olan sentetik malzeme içeren dolgular da mevcut. 

En Çok Hyalüronik Asit Tercih Ediliyor
Dolgu maddeleri günümüzde 3 kategoride sınıflandırılıyor; kalıcı olmayan (1 yıldan kısa), yarı kalıcı (1-2 yıl arasında) ve kalıcı (2 yıldan fazla) maddeler. En çok hyalüronik asit içeren (kalıcı olmayan) ürünler kullanılıyor. Bu madde, su tutucu özelliğinden dolayı cilde hacim veriyor ve sonrasında vücut tarafından metabolize edilerek etkisi sonlanıyor. Kalıcılığı 6-12 ay arasında değişiyor, yüzün her bölgesine ve ellere uygulanabiliyor. Uygulanacak bölgeye ve hacim kaybının derecesine göre kullanılacak hyalüronik asit dolguları farklılık gösteriyor. Göz ve ağız kenarlarındaki çizgilenmelerde akışkanlığı fazla olan maddeler kullanılırken; alın kırışıklıkları, kaşların arası, burnun alt köşesi ve ağız köşesi arasında kalan hafif kıvrımlarda ve dudak hacimlendirmesinde akışkanlığı biraz daha yoğun maddeler tercih ediliyor. Burnun alt köşesi ve ağız köşesi arasında kalan derin kıvrımlarda ve yüz şekillendirmesinde ise akışkanlığı en yoğun olan maddeler kullanılıyor...

Derin Kırışıklıklarda 3 Ay Sonra Tekrar Uygulama Yapılmalı
İşlem öncesinde krem veya enjeksiyon yöntemiyle anestezik madde uygulaması yapılıyor. Belirli bir süre beklendikten sonra antiseptik bir maddeyle cilt temizlenip, uygulama enjeksiyon yöntemiyle birkaç yerden girilecek şekilde yapılıyor. Aynı kişiye, çökük alanının derinliğine göre birden fazla dolgu maddesi kullanılabiliyor. Uygulama sonrasında hafif masaj ve buz tatbiki yapılıyor. Derin çökmelerde, 3 ay içinde tekrar uygulama yapıldığında daha başarılı sonuçlar elde ediliyor. 
Tam olarak anlaşılamayan nedenlerden ötürü bazı kişilerde dolgu maddelerinin kalıcılığı beklenen sürelerden daha kısa oluyor. Bundan dolayı, uygulamanın sonuçlarıyla ilgili herhangi bir garanti verilemiyor. 

Uygulama sonrasında, üç gün boyunca yoğun fiziksel aktiviteden kaçınılması, masaj yapılmaması, sıcak ve soğuk ortamlarda bulunulmaması gerekiyor. Yan etki olarak kızarıklık, şişlik, morluk görülebiliyor. Üçüncü günün sonunda cilt bakım ürünleri kullanılabiliyor.