Kök Hücre ile Yüze Gençlik Aşısı

Cildinize hücrelerinizde saklı olan anti-aging gücü vermeye ne dersiniz? Kök hücre zengini fibroblast enjeksiyonu zamanı geri çevirmenin en doğal yolu.

Dr. Mustafa Karataş, “Fibrocell kök hücre tedavisi biyolojik saatin durdurulduğu, hatta geriye döndüğü andır” diyor. “Tıbbi adı otolog kültüre fibroblast enjeksiyonu olan uygulamada hedeflenen, cildin yapıtaşı olan kolajen üretimini tetiklemektir. Tedaviyi diğer tüm anti-aging uygulamalardan ayıran ise bunun kendi hücrelerinizle yapılmasıdır.”

Kök hücre tedavisi son 10-15 yıldır bilim dünyasının yoğun ilgi alanına girdi. Dr. Mustafa Karataş, araştırmaların kök hücrelerin farklı hastalıkların tedavisinde kullanılması üzerine yoğunlaştığını söylüyor. “Elde edilen bilimsel bulgulardan yola çıkılarak kök hücrelerin cilt gençleştirmede de son derece başarılı olduğu anlaşıldı. Peki, bu hücrelerin özelliği ne? Her dokuda, her organda bulunan bu hücreler ihtiyaç duyulan hücreye dönüşebilme özelliğine sahiptir.”

Nasıl bir İşlem?

Dr. Mustafa Karataş, gençlik aşısı tedavisinin üç aşamalı olduğunu söylüyor. “Fibrocell tedavisi için hastanın kulak arkasından minik bir doku alıyoruz. Dokuyu kulak arkasından almamızın nedeni bu bölgenin güneşten fazla etkilenmemesidir. Bu yüzden de aldığımız dokuda çok daha fazla fibroblast, yani kolajen üreten aktif kök hücre bulunur.”

İkinci aşama ise alınan dokunun laboratuvara gönderilmesi: “Burada önce dokunun içindeki fibroblastlar ayrıştırılıyor, sonra da çoğaltılıyorlar.” Ortaya zengin bir fibroblast kokteylinin çıkması için gereken süre ise dört hafta. Bu süre sonunda kendi hücrelerinizin çoğaltılmasıyla elde edilen bir gençlik iksiri yaratılmış oluyor.

Etki Mekanizması

Nihai aşama ise laboratuvardan gelen fibroblast zengini kokteylin cildinize enjekte edilmesi. “Bu iksiri farklı şekillerde kullanmak mümkün. Kırışıklıkların içi doldurulabilir ya da cilde mezoterapi yöntemiyle verilerek genel bir gençleşme sağlanabilir. Bu işlem akne izlerini doldurmada da son derece başarılı bir tedavi olanağı sağlıyor.”

Enjeksiyondan 2 ay sonra fibroblast hücreler, kolajen sentezini arttırmaya başlamasıyla, biyolojik saat de ters işlemeye başlıyor. Dr. Mustafa Karataş bu değişimi şöyle anlatıyor: “Hastalar yeni kolajen üretiminin tamamlanması ile ki bu da yaklaşık iki ay kadar sürüyor ciltlerinde günden güne artan bir iyileşme gözlemliyorlar. Kırışıklıklar doluyor, cilt çok daha parlak ve taze bir görünüme kavuşuyor. Bu tedavi genel olarak cilt kalitesini iyileştiriyor ve sadece var olan yaşlanma belirtilerini hafifletmiyor, ileride oluşacak olanların da önüne geçiyor. Bunu cilde yapılan bir doping gibi düşünün. Bilinen dolgu maddelerinin etkisi giderek azalırken Fibrocell uygulamasında giderek artan bir etki görülüyor.”

Uygun Adaylar

Peki, bu tedavi için uygun adaylar kimler?
“Ciltlerindeki yaşlanma belirtileriyle savaşmak, daha genç bir görünüme kavuşmak isteyen herkes bu tedaviden faydalanabilir. Cildinde güneş hasarı olanlar gençlik aşısının büyük faydasını görüyorlar.”

Dr. Mustafa Karataş Fibroblast tedavisinin, ciltlerinde dolgu maddesi ya da botoks gibi yabancı maddeler istemeyenler ya da bu tedavilerin suni bir görünüm yaratabileceğinden endişe edenler için bir alternatif sunduğunu da ekliyor. “Bazı hastalar var ki, yüzlerine güvenli oldukları kanıtlanmış olsa da dahi- yabancı bir şey enjekte edilmesini kesinlikle istemiyor. Gençlik aşısı bu hastalar için harika bir seçenek.”

Karataş, derin akne izlerinde gençlik aşısının yeri doldurulamaz bir tedavi olduğunu söylüyor. “Akne izlerinin tedavi edilmesinin temel zorluğu ciltte oluşmuş çukurların giderilememesidir. Bu bölgelere yapılan dolgu maddeleri de kısa sürede eridiğinden hastalar daha kalıcı bir çözüm arıyorlar. Fibroblast tedavisi bu çözümü sunuyor.”