Boyun Çizgileri Nasıl Geçer?

Merhabalar Sibel Hanım, Botoks enjeksiyonlarının arkasında kas hücrelerinin iletişimine sekteye uğratan bir nöro-toksin yaratır. İletişime müdahale etmede kasın aktivitesini azaltarak, daha az kasılmasına ve buna bağlı olarak meydana gelen mimik çizgilerinin, kırışıklıkların hafiflemesine hatta silinmesine olanak sağlıyor. Ancak seneler içinde botoksun sadece kırışıklık tedavisinde değil, boyundaki dikey çizgilerin hafifletilmesi, çene bölgesinde bir lift etkisi yaratmakta gibi farklı alanlarda da etkili olduğu ortaya çıktı. Boyun, yüzle kıyaslandığında daha ince, daha hassas bir cilde sahiptir, bu yüzden de yaşlanma belirtilerinin ilk görüldüğü yerlerden biri de boyun bölgesidir. Nefertiti Lift olarak da bilinen bir teknik sayesinde yaşla beraber belirgin hale gelen ve çene altından başlayarak boyun bölgesine doğru uzanan dikey çizgiler silinebilir, görünümleri hafifletilebilir. Botoks enjeksiyonu ile boynun güzelliğine, netliğine darbe vuran çene altındaki sarkmayı toparlamak, çene hattında bir lift yaratmak da mümkündür. Nefertiti Lift olarak da bilinen ve çene hattında da bir lift etkisi yaratan bu teknikle ilgili bilmeniz gereken en önemli şey konusunda deneyimli ve işinin ehli bir uzman tarafından uygulanması gerektiği. Sert, köşeli bir çene yüze sert ve erkeksi bir görünüm verir. Bu görünümü yumuşatmak ve yüze daha feminen bir ifade vermekte de botoks enjeksiyonlarından faydalanılabilir. Çene kaslarına minik bir doz botoks enjeksiyonu yapılarak bu bölgedeki kasların aktivitesi hafifletildiğinde çene bölgesi daha yumuşak, kadınsı bir görünüme kavuşacaktır.

Ulthera gibi boyun bölgesindeki deriyi sıkılaştıran bir lazer sistemini mezolift tedavisiyle birlikte uygulamak boyun bölgesindeki yatay çizgileri hafifletmede başarılı sonuçlar veriyor. Yatay çizgilerin içine hyalüronik asit bazlı dolgu enjeksiyonu yapılması da başka bir yöntem ama bunu pek tavsiye etmediğimi söyleyebilirim. Çünkü enjekte edilen dolgunun yüzeyden görülmesi ya da topaklanmalara neden olması gibi yan etkiler söz konusu olabiliyor. Boyun bölgesindeki yaşlanma belirtilerinde cilt yapısını güçlendiren lazer sistemleri ve mezolift tedavisinin en etkili sonuçları verdiğini söyleyebilirim.

Merhabalar. Boyun bölgesindeki deri vücudun diğer yerlerine göre daha hassas ve ince olduğu için yaşlanma belirtilerinden de nispeten daha fazla etkilenir. Tabii bir de birçok hastamda gördüğüm bir yanlış var: Maalesef yüzlerine gösterdikleri özeni boyunlarına göstermiyorlar. Bu da yüzleriyle boyunları arasında belirgin bir fark yaratıyor. Öncelikle yüzünüze olduğu gibi boynunuza da güneş koruyucu sürmeyi ihmal etmeyin. Boyun bölgenizdeki yaşlanma belirtilerini hafifletmek adına yapılabilecek bazı tedaviler var. Öncelikle amaç bu bölgedeki cildi tazelemek, sıkılığını artırmak olmalı. Bu da Thermage, Ulthera gibi tek seanslık tedavilerle ya da Forma, Icon lazer, Revlite gibi sistemlerle gerçekleştirilebilir. Bu teknolojilerin hepsinin ortak yanı ciltteki kolajen ve elastin üretimini artırarak daha genç, daha sıkı bir cilt yaratmaları, çizgilerin görünümünü hafifletmeleridir. Böyle bir tedaviye ek olarak boyun bölgesindeki çizgileri az bir miktar hyalüronik asit bazlı bir dolgu maddesiyle doldurmak da etkili bir son dokunuş olacaktır. Tabii bu bölgeye uygulanan formülün yoğun olmayan bir yapıya sahip olması son derece önemli.

Boyun bölgesindeki deri ince ve hassas bir yapıya sahiptir. Güneş ışınları bu bölgedeki cildin daha çabuk yaşlanmasına neden olur. Bu yüzden hastalarıma anti-aging kremler, tedaviler uygularken boyunlarını ihmal etmemelerini, düzenli olarak güneş koruyucu sürmelerini tavsiye ediyorum. Boyun bölgesindeki yatay çizgileri hafifletmekte en başarılı sonuçları kombine tedavilerle alıyoruz. Bu tedavilerden biri mezoterapidir. Mezoterapi ince iğnelerle cilt altına vitamin ve minerallerin enjekte edilmesi işlemidir. Bir ay arayla uygulanan iki seans mezolift tedavisi ile boyun ve dekolte bölgesini canlandırmak, ince çizgilerin görünümünü hafifletmek, cildi sıkılaştırmak ve nem seviyesini artırmak mümkün. Bu tedaviyi Ulthera ya da ClearLift gibi lazer tedavileriyle destekliyoruz. Ultrason enerjisi ile etki eden Ulthera teknolojisi, farklı uygulama başlıkları sayesinde boyun bölgesinde de kullanılabiliyor. Cildin alt katmanlarına ulaşarak kolajen ve elastin üretimini artırarak boyun bölgesinin sıkılaşmasına, cilt kalitesinin artmasına yardımcı oluyor. CelarLift ise cildin 3 milimetre altına ısı enerjisi gönderen sistem, cilt yüzeyine herhangi bir zarar vermeden alt tabakalarda bir yeniden yapılanma sürecini tetikliyor. Cildin kolajen ve elastin üretimini artırarak ince çizgiler ve elastikiyet kaybıyla savaşıyor. Etkili sonuçlar için ayda bir defadan 5-6 seans öneriliyor.

Merhabalar. Yıllarla birlikte belirginleşen ve boyun bölgesine yaşlı bir görünüm veren dikey bantlara platisma denir. Bunlar ve çene altından başlayıp boynun iki yanında yer alan mimik kaslarıdır. Yaş aldıkça iyice belirgin bir hal alırlar. Sizin durumunuzda olduğu gibi çok zayıf kişilerde bu kaslar daha belirgindir. Sadece konuşurken ortaya çıktıkları için de genelde farkına varılmazlar. Ancak bu kaslarda oluşan kasılma yüzün alt bölümünü aşağı çektiği için hem yüze depresif bir ifade verirler hem de boynun estetik görünümünü bozar. Bu sorunu tedavi etmenin en kolay yolu botoks enjeksiyonlarından geçiyor. Bu kasların botoksla gevşetilmesine Nefertiti Lift denir. Nefertiti Lift sadece bu kasların belirginliğini hafifletmekle kalmaz, aynı zamanda çene konturunun da daha belirgin bir hal almasını sağlar. İşlemin etkisi ortalama 6-7 ay kadar devam eder. Etkinin devamlılığını istiyorsanız bu sürenin sonunda işlemin tekrarlanması gerekir.

Boyun yüzle birlikte boyun, yaşı en fazla ele veren bölgelerden. Boyun bölgesini gençleştirmek için öncelikle kasları gerebilecek bir teknik uygulamak gerekir. Bunu da botoksla sağlıyoruz. Botoksla uygulanılan teknikte, boynun belli noktalarına botoks enjeksiyonu yaparak boynun üst bölümünde bir lift etkisi yaratıyor ve çizgilerin görünümlerini azaltabilmek mümkün olabiliyor.

Merhabalar Jale Hanım. Evet, botoks boyun bölgesine de uygulanabiliyor. Hatta boyun kaslarına yapılan botoks uygulaması Nefertiti Lift olarak da bilinir. Bu teknik, çene ve boynun birleştiği yerde yaşla birlikte ortaya çıkan dikey kaslarda etkilidir. Botoks enjeksiyonu boynun üst kısmındaki kasları gevşeterek normalde olmaları gerektiği konuma geri döndürüyor. Bu kaslar normalde üst üste dururlar ama yıllarla birlikte araları açılarak belirgin bir hal alırlar. Bu estetik soruna özellikle zayıf kişilerde daha fazla rastlıyorum. Bahsi geçen teknik sayesinde hem bu dikey kasların görünümü hafifler hem de çene hattı belirginleşir. Tabii ki söz konusu uygulama konusunda deneyimi olan bir uzman seçmeniz son derece önemli. Botoksun ömrü 6-8 ay kadardır. Etkisi geçtiğinde yeniden yaptırmanız gerekir. Enjeksiyonun etkisi işlemden 2-3 gün sonra görülmeye başlar ve son halini alması için yaklaşık 10 gün geçmesi gerekir. Bazı hastalar da boyundaki yatay çizgilerden şikayetçidir. Özellikle boynu hafif öne doğru eğdiğinizde belirginleşen bu çizgiler boyunda kesikler varmış gibi görünmesine neden olur. Hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleri ile doldurularak bu çizgilerin görünümlerini hafifletmek mümkün. Ama bu uygulama, sadece uygun olan adaylarda iyi sonuç verir. Buna da ancak bu teknik konusunda deneyimli bir doktor karar verebilir. Mesela deri ve kas arasında çok bağlantı olan hastalarda yatay çizgilerin içini doldurmak doğru değildir. Eğer bu işlem için doğru bir adaysanız tek bir seans yeterlidir. Hatta Nefertiti Lift ile birlikte uygulanabilir. Dolgu maddelerinin ömrü 6-15 ay arası kadardır. Bu işlemlerden herhangi biri ya da ikisi birlikte uygulanacaksa 30-40 dakika öncesinde bölgeye anestezik krem sürülerek tedavinin daha konforlu geçmesi sağlanır. Tedaviden hemen sonra sosyal hayatınıza geri dönebilirsiniz.

Hyalüronik asit bazlı vitamin dolguyla yapılacak yüzeysel bir enjeksiyon bu çizgilerin görümünü hafifletmekte fayda sağlayacaktır. Ancak mutlaka bu işlem konusunda deneyimli bir uzmana başvurun. Boyundaki yatay çizgilere daha akışkan, daha farklı bir hyalüronik asit formülü kullanılmalı ve enjeksiyon tekniğine özen gösterilmeli. Aksi halde boyunda cilt yüzeyinden görünen minik yumrular oluşabiliyor.

Ultera, BBL Hero gibi sistemlerle boyun bölgenizdeki cilt kalitesini artırmak, çizgilerin hafiflemesini sağlamak mümkün. Bazı hastalarda yüzeysel olarak, yani mezoterapi yöntemiyle ve kombine olarak botoks tedavisiyle de olumlu sonuçlar elde edilebilir. Ancak bu işlem botoksun konvansiyonel uygulamalarından değildir, bu yüzden de özellikle bu işlem konusunda deneyimli, işinin ehli bir doktor tarafından yapılması son derece önemlidir.

Botoks boyun bölgesindeki yatay ve dikey çizgilerin hafifletilmesi için yıllardır kullanılmaktadır. Yaklaşık 4-6 ayda bir botox yapılarak çizgilerin görünüm düzeltilebilir. Bu işlem lokal anestezik krem kullanarak 5-10 dakikada tamamlanır. Özellikle yeni başlayan kırışıklıklarda gayet başarılı sonuçlar verir.

Merhabalar Sevgi Hanım. Kolajen aşısı dendiğinde tek bir formülden bahsetmiyoruz, yani piyasada farklı formüller ve farklı içerikler mevcut. İçeriği kesin olarak bilmeden sorularınıza net bir cevap veremiyorum, ancak problemin zaman içinde geçeceğini düşünüyorum. Biz kliniğimizde her zaman FDA onaylı tedavileri tercih ediyoruz, böylece tedavinin güvenli ve etkili olduğundan emin olabiliyoruz. Mesela daha parlak ve kaliteli bir cilt, hafiflemiş gözenekler ve belirginliği azalmış çizgiler için Icon lazer, Revlite, Baby Face, BBL gibi yeni nesil lazer sistemlerinden faydalanılabilir. Yine yeni nesil bir mezoterapi tedavisi olan Paris Işıltısı da içindeki hyalüronik asit ve 55 anti-aging içerik ile cildi yeniden yapılandırmak ve yaşlanma belirtilerini hafifletmekte başarılı bir işlemdir. Kısacası kolajen aşısına gelinceye kadar pek çok etkili ve güvenli seçenek mevcut.

Merhabalar. Maalesef boyun kremleri ile herhangi bir fayda sağlayamazsınız. Bu kremler cildin ancak üst katmanlarına etki eder ve ancak nemlendirmede fayda sağlar. Sizi rahatsız eden çizgileri hafifletmede kolajen ve elastin üretimini artıran teknolojilerden yaralanabilirsiniz. BBL Hero kolajen ve elastin üretimini optimum şekilde tetikleyen yeni nesil sistemlerdir.