Yüz Dolgusu Hangi Bölgelere Yapılır?
Zamanın izlerini silmenin en etkili yollarından biri dolgu enjeksiyonudur. Hyalüronik asit bazlı dolgularla yüzdeki hacim kaybını geri kazandırmak, kırışıklıkları yumuşatmak ve daha canlı, genç bir görünüm elde etmek mümkün. Peki, bu dolgular yüzün hangi bölgelerine yapılır? Hangi sorunlara çözüm sunar? Gelin birlikte keşfedelim.
Zaman, herkesin yüzünde hikâyesini, izini bırakır. Göz kenarlarında beliriveren çizgiler, yanaklardaki dolgunluğun kaybı, giderek incelen, dolgunluğunu kaybeden dudaklar, dinlendiğinizde bile yorgun görünen bakışlar… Neyse ki bu izleri silmek ya da yumuşatmak, hatta bir dokunuşla yüzünüzü yeniden şekillendirmek için yüz dolgularından faydalanabilirsiniz. Yüz dolguları, medikal estetik dünyasının en çok tercih edilen tedavilerinden biridir.
Günümüzde kullanılan dolgu maddelerinin çoğu hyalüronik asit bazlıdır. Bunun en önemli nedeni bu molekülün doğal olarak da vücutta bulunması, bu yüzden de güvenli ve etkili bir tedavi sunmasıdır. Zamanla cilt altı dokusunda meydana gelen hacim kayıplarını geri kazandırmak, çizgi ve kırışıklıkları düzeltmek, yüz hatlarını yeniden şekillendirmek için kullanılan hyalüronik asit bazlı dolguların en önemli özelliği enjekte edildikleri yerde su molekülerini kendilerine bağlamalarıdır. Böylece hacim oluşturur, çizgileri doldurur ve gerektiğinde yüze daha dengeli bir görünüm vermek için kullanılırlar. Üstelik bu işlem cerrahi bir müdahale gerektirmez; hızlı, güvenli ve etkili bir tedavidir. Uygulama dakikalar içinde tamamlanır ve hemen gündelik yaşamınıza geri dönebilirsiniz.
Özel Bir Molekül: Hyalüronik Asit
Hyalüronik asit (HA), ciltte, gözlerde ve eklem sıvısında doğal olarak bulunan bir moleküldür. Su tutma özelliği sayesinde cildin nemli, esnek ve sağlıklı kalmasını sağlar. Ancak yaşla birlikte bu madde azalmaya başlar. Cildinizdeki hyalüronik asit miktarı azaldıkça yaşlanma belirtileri de ivme kazanarak ilerlemeye başlar. Çizgiler, kırışıklıklar derinleşir, cildiniz gençlik yıllarına göre daha kuru, daha hassastır. Bu özel molekülün azalması cilt hücrelerinin iletişimini de sekteye uğratır, hyalüronik asit üretimi düştükçe kolajen ve elastin gibi cilde gençliğini veren yapıtaşları da daha kırılgan bir form alır.
Hyalüronik asit bazlı dolguları tercih etmeniz için pek çok neden var…
- Doğal bir bileşen olması: Vücutta doğal olarak bulunan bir maddenin laboratuvarlarda geliştirilmiş bir formu olduğu için alerjik reaksiyon riski yoktur.
- Etkili sonuçlar sağlaması: Uygulama sonrasında işlemin etkisini anında görebilirsiniz.
- Geri döndürülebilir olma özelliği: Sonuçtan memnun kalmazsanız bu dolguları eritmek için geliştirilmiş olan hyaluronidaz enzimi enjeksiyonuyla işlem geri döndürülebilir.
- Nem kazandırma etkisi: Hyalüronik asit bazlı dolgular sadece yüze hacim vermez, aynı zamanda cilt kalitesini iyileştirir, cildin nem tutma kapasitesini artırır.
- Farklı bölgeler için farklı formlara sahip olması: Farklı moleküler yoğunlukta, farklı konsantrasyonlardaki formüller sayesinde yüzün farklı bölgelerinde istenen etkiyi yaratmayı mümkün kılarlar.
Çok Yönlü Etki
Hyalüronik asit dolgularının bir diğer önemli faydası ise çok yönlü olmalarıdır. Dudaklar, yanaklar, burnun iki yanından ağız kenarlarına uzanan nazolabial kıvrımlar, ağız kenarlarının aşağı doğru sarkması ile meydana gelen Marionette çizgileri ve gözaltı çöküklükleri gibi yüzün çeşitli bölgelerinde kullanılabilirler. Farklı bölgelere farklı moleküler yoğunlukta geliştirilen formüller, kişiye, kişinin ihtiyaçlarına yönelik bir tedavi protokolü oluşturmayı mümkün kılar.
Mesela dudaklara enjekte edilen bir hyalüronik asit bazlı dolgunun yoğunluğunun fazla olmamasını istersiniz. Aksi halde minik bir doz bile abartılı dudaklar yaratır. Elmacık kemiklerini belirginleştirmek, yanaklardaki çöküklüğü hafifletmek istediğinizde ise doktorunuz su bağlama kapasitesi daha fazla olan bir formül kullanmayı tercih edecektir. Gözaltı bölgesi için geliştirilmiş dolgular ise en akışkan formüllerdir, aksi halde enjekte edilen dolgu ince gözaltı derisi altında topaklar oluşturabilir. Hemen bir not düşelim; yüz için kullanılan dolgular gözaltına enjekte edilmez. Gözaltlarındaki çöküklüğü gidermek için sadece gözaltları için geliştirilmiş dolgular kullanılmalı.
Hyalüronik asit bazlı dolgu tedavilerinin bir diğer avantajı da invaziv olmamalarıdır. Yani işlem sonrasında iyileşme süreci gerekmez. Tedavinin hemen ardından gündelik hayatınıza geri dönebilirsiniz. Cerrahi olmayan bir yüz gençleştirme tedavisi arıyorsanız hyalüronik asit bazlı dolgular sizin için doğru seçenek! Zaten bu kadar popüler olmalarının nedeni de sadece dakikalar içinde daha genç, daha çekici yüz hatlarına kavuşmayı mümkün kılmaları, yüzde lifting etkisi yaratmadaki başarıları. Uzun bir iyileşme süresi ve cerrahi her müdahalede olduğu gibi olası riskler taşıyan estetik ameliyatların aksine, dermal dolgu işlemleri klinik ortamında hızlı bir şekilde uygulanabilir, sonuçları anında ortaya çıkar.
Kullanım Alanları
Yüz dolgusu yaptırmayı planlıyorsanız kendinizi işinin ehli, deneyimli bir doktora emanet ettiğinizden emin olun. Doğal görünümlü bir dolgu uygulamasının sırrı budur. Mesela yüze gereğinden fazla dolgu enjekte edildiğinde yapay bir görünüm ortaya çıkar. Yüz bir bütün olarak değerlendirilmeli; denge, simetri ve doğallık ön planda tutulmalı. Başarılı bir dolgu uygulaması için mottonuz; ‘az, çoktur’ olmalı.
Hyalüronik asit dolguları yüzün pek çok farklı bölgesine güvenle uygulanabileceğini belirtmiştik. Şimdi yüz kullanım alanlarına, sizin için neler yapabileceklerine detaylı olarak bakacağız.
- Gözaltı çöküklükleri ve torbaları: Zamanla gözaltındaki yağ dokusunun erimesiyle oluşan çukurluk, yüze yorgun ve yaşlı bir görünüm verir. Gözaltı için özel olarak geliştirilen hyalüronik asit bazlı dolgu (Işık Dolgusu olarak da bilinir) bu bölgeye hacim kazandırırken içeriğindeki vitamin ve minerallerle yaşlanma belirtilerinin, morlukların hafiflemesini sağlar. Hyalüronik asit bazlı dolgulardan gözaltı torbalarını kamufle etmek için de faydalanılabilir. Üst yanaklar ve gözaltı torbaları arasındaki hat doldurulduğunda torbaların görünümü de daha az belirgin bir hale gelecektir.
- Dudaklar ve dudak çevresi: Hyalüronik asit bazlı dolgu uygulamalarının en popüler olanlarından biri dudak dolgusudur. Dudaklara hacim vermek, silikleşmiş dudak hattını daha belirgin, daha net kılmakta en etkili yöntem olarak ön plana çıkar. Üst dudak genelde alt dudağa göre daha incedir. İşlem yapılırken bu denge, bu oran korunduğunda çok daha doğal bir görünüm elde edileceğini bir dip not olarak düşelim. Dudak kenarındaki ince çizgileri hafifletmek, yaşla beraber aşağı doğru meylederek yüze somurtkan bir ifade veren dudak kenarlarını kaldırmakta da hyalüronik asit bazlı dudak dolgusu altın standarttır.
- Yanaklar ve elmacık kemikleri: Yüzdeki en belirgin yaşlanma belirtilerinden biri yanaklardaki değişimdir. Yaşla beraber yağ kaybına bağlı olarak yanakların içi boşalır, var olan doku da aşağı doğru yer değiştirir. Bu sorunda en etkili çözüm hyalüronik asit bazlı dolgu enjeksiyonudur. Yanak dolgusu, zamanla belirginliği azalan elmacık kemiğine yapılan dolgu enjeksiyonu ile desteklendiğinde sonuçlar daha da çarpıcı olur ve yüzde gençlikle özdeşleştirilen ters üçgen formu yeniden yaratılır.
- Şakaklar: Yüzdeki, pek farkına varılmayan, değişimlerden biri de şakaklarda meydana gelir. Yaşla birlikte içi boşalan, hacim kaybına uğrayan şakaklar doldurulduğunda hem kaşlarda bir lifting etkisi meydana gelir hem de kaş ve yanak arasındaki geçiş yumuşar.
- Nazolabial oluklar: Burun kenarlarından ağzın iki yanına doğru inen hat yaşla birlikte derinleşir. Bu bölgeye yapılan dolgu uygulaması yüzde anında bir gençleşme, lifting etkisi yaratır.
- Kaş arası ve kaş üstü: Zamanla düşen kaşlar, yüze yorgun ve depresif bir görünüm verir. Kaş üstüne yapılan dolgu uygulaması ile kaşlar yukarı kaldırılabilir. Böylece gözler ön plana çıkar, bakışlar daha genç ve dinamik bir görünüm alır. Kaş arasındaki kırışıklıkları da dolgu ve/veya botoks enjeksiyonu ile azaltmak, hafifletmek mümkün.
- Çene ve çene hattı: Çenenin geride olması yüzün dengesini bozan unsurlardan biridir. Bu sorun çene ucuna yapılan dolgu enjeksiyonu ile çözülebilir, daha çekici, daha dengeli bir yüz yaratılabilir. Yaşlanmayla birlikte çene bölgesi de sarkar ve netliğini kaybeder. Hyalüronik asit bazlı dolgularla çene hattını belirginleştirerek alt yüze daha net bir görünüm vermek, hatta gıdıyı toparlamak mümkün.
- Alın çizgileri: Yüzdeki ilk kırışıklıklar genellikle alın bölgesinde ortaya çıkar. Alına yapılan dolgu enjeksiyonu hem çizgileri azaltır hem de cilde daha dolgun, daha taze bir görünüm verir. Bir not; Alın bölgesindeki mimik çizgilerinin kontrolünde en etkili tedavi protokolünün botoks ve dolgu enjeksiyonundan oluşması gerektiğini unutmayın.
Bir İşlemin Anatomisi
Dolgu enjeksiyonu öncesinde uygulama yapılacak bölgeye anestezik etkili bir krem sürülür. Kremin uyuşturucu etkisinin ortaya çıkması için 10 -15 dakika beklendikten sonra işlem başlar. Tedavi edilecek bölgeye göre tüm işlem ortalama 5 – 10 dakika içinde tamamlanır ve işlemin etkisi anında ortaya çıkar. Acı eşiği düşük olanların bile rahatça tolere edebildiği tedavi sonrasında gündelik hayatınıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Enjeksiyon bölgelerinde hafif morluk ve biraz ödem olması normaldir – bunlar birkaç gün içinde tamamen geçer.
Peki sizin için en uygun dolgu maddesinin hangisi olduğuna nasıl karar vereceksiniz? Doktorunuz sizin için en uygun hyalüronik asit bazlı dolgunun hangisi olduğuna hangi bölgenin tedavi edileceği, arzu ettiğiniz sonuç ve yüzünüzün ihtiyaçlarını göz önüne alarak belirler. İşlem sırasında birkaç farklı dolgu formu kullanılabilir.
Hyalüronik asit bazlı dolguların kalıcılığı, kullanılan dolgunun moleküler yapısına, uygulama yapılan göre değişiklik gösterir ve kalıcılıkları ortalama 6 – 18 ay arasında değişir.




-
Yüzde yaşla beraber kaybolan hacmi yeniden yaratmak, elmacık kemiklerini, yanakları belirginleştirerek yüzde lifting etkisi yaratmak, çizgileri doldurmak, daha dolgun dud...
-
Çene dolgusu ile daha çekici yüz hatlarına sahip olabilirsiniz. Bu popüler uygulama yüz hatlarınızın daha simetrik ve dengeli olmasını sağlar.
-
Yeni nesil bir dolgu maddesi olan HarmonyCa, yüze hacim vermekle kalmıyor ciltteki kolajen sentezini artırarak uzun süreli anti-aging fayda da sağlıyor.
-
Hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleriyle elmacık kemiklerini vurgulamak, yüzde daha genç bir görünüm yaratmak mümkün.
-
Yaşla beraber düzleşen yanaklar, yüze çökük ve yorgun bir ifade verir. Neyse ki dolgu maddeleriyle yanakları yeniden biçimlendirmek, yüzde daha genç bir görünüm yaratmak ...
-
Yaşla beraber yüzün üst kısmında meydana gelen değişikliklerden biri de şakaklardaki hacim kaybıdır. Şakakları doldurmak yüze daha genç, daha dinamik bir görünüm vermekte...
-
Burnun iki yanından başlayarak dudak kenarlarına uzanan hatta nazolabial deniyor. Dr. Mustafa Karataş, yaşla birlikte beliren ve zamanla derinleşen nazolabial çizgilerde...
-
Çene hattına yapılan dolgu ile hem yüzde lift etkisi yaratmak hem de çok daha çekici görünmek mümkün. Bu tekniğin detaylarını ve sizin için neler yapabileceğini Dr. Musta...
-
Yüzünüzde lift etkisi yaratmak için çene hattına yapılan dolgudan yararlanabilirsiniz. Jawline dolgusu da denen bu uygulama gıdıyı yok etmekte de son derece başarılıdır.
-
Daha hoş görünmek için dudak dolgusu yaptırmak mı istiyorsunuz? Sonradan pişman olmamak için bilmeniz gerekenler…