AI İle Yeni Nesil Güzellik Exion

Yapay zekâ güzelliğin yüzünü değiştirmeye başladı bile. Peki anti-aging dünyasındaki bu değişim sizi nasıl etkileyecek? Yapay zekâ ile birlikte hayatımıza giren teknolojiler neler ve nasıl bir fark yaratacaklar? Şimdi cevapları bulmak için yola çıkıyor, araştırmaya başlıyoruz… 

Gündelik hayatımızı kökten değiştiren yeniliklerden iş dünyasındaki maharetlerine kadar hemen her alanda karşımıza yapay zekâ (AI, yani Artificial İntelligence)çıkıyor. Yapay zekânın elini attığı son yerlerden biri ise anti-aging endüstrisi.

Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş “Medikal estetikte AI ile desteklenen teknolojilerin kullanılması yeni bir kavram” diyor. “Ve bu yeni kavram pek çok avantajla birlikte geliyor. Peki nedir bu avantajlar? Mesela tedavinin kişiye özel bir boyuta taşınması, bununla birlikte çok daha etkili sonuçlar sağlaması. Biraz daha açalım isterseniz. Yapay zekâ sayesinde sorunu teşhis etmede önemli bir avantaj elde ettik. Mesela enerjiyi cildin hangi katmanına iletirsek hasta optimum fayda sağlar. Böyle bir rejunevasyona en çok hangi katmanda ihtiyaç var. Cilt altına iletilecek enerjinin gücü ne kadar olmalı ki tedavi hem etkili hem de güvenli olsun. Yapay zekâ ile geliştirilen yeni teknolojiler, eskiden tahmin yürüterek ilerlediğimiz yolu bilerek, güvenle kat etmemizi sağlıyor.”

Hyalüronik Asit Üretiminde AI Etkisi

Dr. Mustafa Karataş yapay zekanın entegre edildiği yeni nesil teknolojiler dendiğinde akla ilk gelen sistemlerden birinin Exion Face olduğunu söylüyor. “Exion Face AI ile kontrol edilen radyo frekans enerjisini ve hedefli ultrason enerjisini bir arada kullanıyor. Cildin daha derin katmanlarına iletilen bu enerji kombinasyonu sadece genel olarak etkili anti-aging fayda sağlamakla kalmıyor aynı zamanda şimdiye kadar müdahale edemediğimiz bir molekülün, ciltteki doğal hyalüronik  asit sentezini ikiye katlıyor. Klinik çalışmalar tedavinin hyalüronik asit üretimini %224 artırdığını gösteriyor. Bugüne dek cildin hyalüronik asit üretimini tetikleyen bir cihaz yoktu. Bu anlamda Exion Face bir ilk.”

Karataş cildin gençliğini korumada hyalüronik asidin son derece önemli bir role sahip olduğunun altını çiziyor. “Eğer cildiniz moleküler ağırlığının yüzlerce katı su molekülünü kendine bağlayan bu madde açısında fakirse canlılığını, parlaklığını ve diriliğini kaybeder, çizgiler, kırışıklıklar oluşmaya başlar. Maalesef gençlik yıllarında üretimi optimum seviyede olan bu molekülün sentezi yıllar geçtikçe azalır, cilt su tutma kapasitesini kaybeder.”

Exion Face’in mahareti sadece hyalüronik asit üretimini artırmakla sınırlı değil. Başarısının, yarattığı etkili sonuçların ardında, yaşlanmanın hücresel faktörlerinin tümüne aynı anda etki etmesi var.

Dr. Mustafa Karataş “Exion Face yapay zekâ sayesinde cildin en alt katmanlarına, yani genç bir cilt için kritik önem taşıyan moleküllerin üretiminin en fazla olduğu derinliğe, güvenli bir şekilde müdahale etmemize olanak sağlıyor. Hedefli ultrason ve radyo frekans enerjisini bu katmana, doğru miktarda ilettiğinizde fibroblastların, kolajen ve elastin liflerinin sentezi tetikleniyor, hyalüronik asit üretimi ikiye katlanıyor.” 

Karataş, bu teknolojinin cildinin gençliğini korumak, gelecek yılları daha genç bir ciltle karşılamak isteyen herkes için uygun olduğunu söylüyor ve ekliyor; “Yüz, boyun ve göz çevresine de güvenle uygulanabilmesi son derece büyük bir artı. Son zamanlarda cilt sıkılaştırma, cildin nem seviyesini artırma, çizgi ve kırışıkların hafiflemesi gibi etkili anti-aging sonuçlar isteyen hastalarıma önerdiğim tedavilerin başında Exion Face geliyor.” 

Mikro-İğnelemenin En Zeki Hâli

Yapay zekâ ile desteklenen bir Exion cihazı daha var; Exion Fractional RF Mikro- İğneleme teknolojisi. Bu yenilikçi tedavi anti-aging dünyasının iki süper gücünü bir arada kullanıyor: Mikro-iğneler ve radyo frekansı. Sinerjik olarak çalışan bu iki süper gücün kontrolü ise yapay zekâda. Dr. Mustafa Karataş “etkileri uzun süre devam eden ve invaziv olmayan bir tedavi arayanlar için mükemmel bir seçenek” diyor.

Mikro-iğneleme ve radyo frekansı anti-aging dünyasına aşina olanlar için tanıdık kelimeler olsa da, Karataş Exion Fractional RF’nin gerçek anlamda çıtayı yükselten bir sistem olduğunu belirtiyor. “Öncelikle bu kelimelerle birlikte anılan acı faktörü bu yenilikçi tedavi ile önemli ölçüde azalıyor. Sırf çok fazla can yaktığı için bu tür teknolojilere uzak duran bir hasta potansiyeli var. Exion Fractional RF Mikro-iğneleme sistemi sayesinde bu hastalar da artık son derece etkili bir tedaviden faydalanma şansını elde etmiş oldu.”

Mikro-iğnelemenin kolajen artırıcı etkisi ve radyo frekansının cilt sıkılaştırıcı faydasını maksimum etkiyle sunan Exion Fractional RF ile acı azalsa da kazanç önemli ölçüde artıyor. “Uygulama sırasında yapay zekâ hiç durmadan hastanın cilt altı dokularını görüntülüyor. Ve mikro-iğnelerle iletilen enerji hedef noktasına göre uyarlanıyor. Yani her atımda cilt altına tam da gerektiği kadar, optimum etkiyi sağlayacak kadar radyo frekans enerjisi iletiliyor. Böylece eski teknolojilerde olduğu gibi yanma, lekelenme gibi riskler de ortadan kalkıyor.”

Dr. Mustafa Karataş diğer mikro-iğneleme cihazlarının etkisinin ancak iğnenin boyutuyla sınırlı olduğunun da altını çiziyor; “Exion Fractional RF Mikro- İğneleme teknolojisinde ise 4 mm boyundaki iğnelerle eski nesil cihazların ulaşamadığı derinliğe yani 8 mm’ye ulaşılıyor. Böylece kolajen ve elastin sentezinin optimum olduğu bir cilt katmanında güvenli bir tedavi mümkün oluyor. Üstelik tüm bu etkiyi tek geçişte, çok daha kısa süren bir tedaviyle sağlıyoruz.”

Peki bu tedaviden kimler faydalanabilir? Karataş, daha genç görünümlü, daha sıkı bir cilt isteyen herkesin bu teknolojiden faydalanabileceğini söylüyor. “Zamanı yavaşlatmak, yılların ve çevresel etkilerin ciltte yarattığı olumsuz etkileri geri çevirmek isteyenler için ideal bir tedavi,” diyor. “Hastalarımda gözlemlediğim sonuçlar gerçekten son derece çarpıcı. Yeni kolajen ve elastin üretim süreci tamamlandığında, yani tedavi bittikten iki-üç ay sonra ciltleri çok daha pürüzsüz ve canlı bir görünüm alıyor, ince çizgiler, derin kırışıklıklar ve akne izleri gözle görünür bir şekilde hafifliyor, cilt daha elastik, sıkı bir görünüm alıyor ve yüzde belirgin bir lift etkisi gözleniyor.”

Couture Tedavi Çağı

Aynı couture bir elbise gibi tedavinizin de tamamen size özel olmasını, sizin için tasarlanmış olmasını istemez misiniz?  Yukarıda da belirttiğimiz gibi anti-aging endüstrisinde bir süredir boy göstermeye başlayan AI sayesinde artık bu mümkün. Yani bir tedavinin tüm hastalara aynı şekilde uygulandığı zamanlar artık tarih oluyor ve gelecek çoktan başladı bile.   

Ama dikkat! Dr. Karataş önemli bir uyarıda bulunuyor; “Artık ne yaptığını bilen deneyimli bir uzmana ihtiyaç yok, yapay zekâ sayesinde tedavi zaten kontrol altında şeklinde düşünülmemeli. Bu büyük bir yanlış olur. Teknolojiyi iyi tanıyan, klinik çalışmalarla elde edilen sonuçları yorumlayabilen, hastasının ihtiyaçlarını doğru tespit edebilecek, doğru konsültasyonu yapabilecek bir doktorun yerini hiçbir şey tutamaz. AI ile desteklenen anti-aging sistemler de - tüm tedavilerde olduğu gibi -ancak ne yaptığını bilen bir uzmanın gözetimi altında uygulanmalı.”