Nucleofill (DNA Işıltısı)

Karşınızda mezoterapi tedavilerinde çıtayı yükselten bir formül var; NucleoFill. İçeriğindeki özel bileşenlerle yaşlanma sürecini geri çeviren NucleoFill’in cildinizde yaratacağı sihirli dokunuşa hazır mısınız? 

Mezoterapi, anti-aging endüstrisinin doğuşundan beri var olan, en çok bilinen tedavilerden biridir. Lazer sistemlerinden, hatta hyalüronik asit bazlı dolgulardan bile çok daha önce uygulanmaya başlayan bu tedaviyi basitçe anlatmak gerekirse; cilde cildin ihtiyacı olan maddelerin enjeksiyonla verilmesidir. Yüzeysel olarak yapılan çoklu enjeksiyonlarla cildi yaşlanma etkilerine karşı korumak, yaşlanma belirtilerini geri çevirmek hedeflenir.

Doğal olarak yıllar içinde mezoterapi formülleri de gelişti, yaşlanma sürecini daha iyi anlamamızı sağlayan bilimsel bulgularla birlikte çok daha etkili bir hâl aldı. Bu formüllerin en son örneklerinden biri de çıtayı yükselten, alanında çığır açan bir mezoterapi tedavisi; NucleoFill.

Hücresel Etki

Peki Nucleofill’i özel kılan ne? Bu yenilikçi formülün gücü cilt üzerindeki biostimülasyon etkisinden geliyor. Cildi yeniden yapılandırırken cildi koruma altına alarak yaşlanmayı geri çeviren NucleoFill üç seviyede etki ediyor; cildi sıkılaştırma, antioksidan fayda ve nemlendirme. Bu üçlü etkinin kaynağında ise hücresel mekanizmalar var. Formül cilde enjekte edildiğinde ilk aşamada fibroblast reseptörleri aktive oluyor. Bu aktivasyon kolajen ve elastin liflerinin üretimini artıran bir katalizör etkisi görüyor. Böylece cilt daha tok, daha sıkı bir görünüm alıyor.

NucleoFill’in cilt üzerindeki etkisi lifting ile sınırlı değil. Formül, içeriğindeki polinükleotit moleküller (DNA ve RNA’nın yapıtaşları) ile cilde hücresel anlamda müdahale ediyor ve yaşlanmayı hızlandıran serbest radikalleri elimine ederek, antioksidan aktiviteyi artırıyor. Sonuç olarak cilt yeniden yapılanıyor, cilt hücreleri uzun vadeli bir koruma altına alınmış oluyor.

Ciltte yaratılan bu hücresel boyuttaki anti-aging etkinin sonuçları son derece çarpıcı.

• Cilt çok daha pürüzsüz ve yumuşak bir dokuya kavuşuyor.
• Cildin nem seviyesi artıyor.
• Yarattığı lifting etkisi sayesinde yüz hatları çok daha belirgin ve net bir görünüm alıyor.
• İnce çizgiler ve kırışıklıklar önemli ölçüde azalıyor.
• Ciltteki kolajen ve elastin üretimi artıyor.
• Cildin antioksidan mekanizmaları aktive edilerek, yaşlanma sürecini hızlandıran serbest radikaller etkisiz kalıyor. 

NucleoFill tedavisiyle ilgili merak ettikleriniz, aklınızı kurcalayan sorular ve cevapları için okumaya devam edin…

“NucleoFill’de bulunan polinükleotit molekülleri nedir ve ne işe yararlar?”

Polinükleotitler anti-aging özellikleri ile bilinir. DNA ve RNA’nın yapıtaşları olan bu moleküller her hücrede bulunur. Bilimsel çalışmalar polinükleotitlerin kolajen ve elastin sentezini artırdığını,  cildi sıkılaştırdığını, çizgilerin, kırışıklıkların görümünü hafiflettiğini ve antioksidan özellikleri ile cildi serbest radikal hasarından koruduğunu gösteriyor. NucleoFill’in içinde bulunan polinükleotitlerin cildi yeniden yapılandırma ve yenilemedeki etkisi anti-aging endüstrisi için çığır açan bir yenilik. Böylece cilde artık DNA boyutunda müdahale edebildiğimizi ve son derece çarpıcı sonuçlar aldığımızı söylemek mümkün 

“NucleoFill sadece yüz için geliştirilmiş bir formül mü?”

NucleoFill farklı konsantrasyonlarda olan üç farklı formüle sahip; NucleoFill Strong, NucleoFill Medium ve sadece göz çevresine uygulanan NucleoFill Eyes. İlk formül yüze uygulanırken NucleoFill Medium el üstü, dekolte ve boyun bölgesindeki yaşlanma belirtileriyle savaşıyor. 

“Bu tedaviden kimler yararlanabilir? Hangi cilt sorunlarında etkilidir? 

Ciltlerindeki sıkılık kaybından, ince çizgilerden, kırışıklıklardan, güneş hasarından, donuk ve cansız görünümden ve/veya nemsizlikten şikâyetçi olan herkes bu tedaviden faydalanabilir. NucleoFill sadece yaşlanma belirtilerini ya da ciltteki çevresel hasarı geri döndürmek için değil aynı zamanda ileriki yaşları genç bir ciltle karşılamak isteyenler için de uygun bir tedavidir. Yani cildine antioksidanların koruyucu desteğini vermek, yaşlanma belirtileri daha ortaya çıkmadan önlem almak isteyen daha genç hastalar da bu tedaviden faydalanabilir.  

“NucleoFill tedavisinden neler beklemeliyim? İşlem sırasında canım acıyacak mı?”

İşlem sırasında NucleoFill formülü yüzün her iki tarafındaki 5’er noktaya ince uçlu iğnelerle enjekte edilir. Tedavi öncesinde cilde anestezik etkili merhem sürüldüğü için konforlu bir işlemdir.

 “Optimum sonuçlar için kaç seans yaptırmalıyım?”

İki hafta aralıklarla uygulanan 3 seans önerilir. Cildin durumuna göre tedavi protokolüne 1 seans daha eklenebilir.

“Tedavinin etkisini ne zaman görürüm ve cildimde gözlemlediğim olumlu sonuçlar ne kadar devam edecek?

Tedavinin optimum etkisi son seanstan 1-2 ay sonra ortaya çıkacaktır. Bu da cildin yeniden yapılanması için gereken süredir. Tedavi sonrasında deneyimlediğiniz olumlu etkiler ortalama 8 ay devam eder. Belli aralıklarla yapılan 1-2 seans ile işlemin etkisi 12 aya kadar uzar.