Daha Genç Görünmenin Sırları
Herkesin yaş alma hızı, genetiğine, seçimlerine (kötü ya da iyi beslenip beslenmediği, sigara içip içmediği, korunmasız olarak güneşe maruz kalıp kalmadığına) ve çevresel faktörlere (hava kirliliği) göre farklılık gösterir.
Doğru zamanda doğru anti-aging müdahalelerden destek almanın da nasıl yaş aldığınızı belirleyen önemli faktörlerden biri olduğunu unutmayın. Bizimle birlikte zamansız bir cildin, daha estetik yüz hatlarının sırrını keşfetmeye ne dersiniz? Böylece çok daha uzun bir süre genç kalabilir, taze ve sağlıklı bir cildin keyfini sürebilirsiniz.
Doğru Yaşta Doğru Önlemleri Almak
Yaş almanın belirtilerine karşı almanız gereken ileriye dönük önlemlerin yanı sıra, hangi yaşta hangi önlemleri alacağınız da büyük önem taşıyor. Hacim kaybı, güneş, ciltteki kolajen ve elastinde yaşanan düşüş ve ciltte meydana gelen değişimler… Bunların hepsi yaşa bağlı değişiklikler olsa da, pek çoğunun ardında yatan esas sorumlu hormonlardır. 20'li yaşların sonlarında kadınlık hormonu seviyeleri düşmeye başlar. Özellikle de menopoza yaklaşırken östrojen seviyesi belirgin ölçüde azalır, menopozla birlikte de en alt sevilere düşer. Östrojen seviyesiyle genç bir cilt arasında doğrudan bir bağlantı olduğu unutulmamalı. Söz konusu kadınlık hormonu kolajen ve elastin düzeyini, cildin nemini ve kalınlığını belirleyen en önemli faktördür. Kemik kaybını engelleyen de yine östrojendir. Yüzdeki yaşlanma belirtilerinin arkasında yatan etkenlerden birinin de kemik kaybı olduğunu belirtmekte fayda var. Alındaki, elmacık kemiklerindeki, çene kemiğindeki kayıplar, cildi ve kasları gergin tutan çatının görevini ilk gençlik yıllarındaki kadar etkin bir şekilde gerçekleştirememesi anlamına geliyor. Beslenme düzeninize soya gibi besinleri eklemenin östrojen üretimini içeriden artırmaya yardımcı olduğu düşünülüyor.
Göz Çevresindeki Yaşlanma Belirtilerine Karşı
Yaşlanma belirtilerinin görüldüğü ilk yerlerden biri göz çevresidir. Bunun nedeni ise bu bölgedeki derinin son derece ince ve hassas bir yapıya sahip olmasıdır. Göz çevresinde mimiklere bağlı olarak oluşan çizgi ve kırışıklık görünümünü hafifletmek için en etkili tedavi ise hiç kuşkusuz botokstur. Bölgeye enjekte edilen nörotoksinler sayesinde kaslar daha az kasılmaya başlar. Bu da çizgi ve kırışıklıkların yumuşaması, daha az belirgin bir görünüme kavuşması anlamına geliyor. Göz çevresindeki yaşlanma belirtileriyle tam güç savaşmak için en akılcı strateji ise botoks enjeksiyonlarını, bu bölgedeki deriyi güçlendirmek, elastikiyetini korumaya yönelik lazer tedavileri ile kombine etmektir.
Kaybettiğiniz Hacmi Geri Kazanın
Eskiden yaşla birlikte yüzde ortaya çıkan yaşlanma belirtileriyle savaşmanın en etkin yolunun sarkan deriyi keserek yüzü yukarı doğru çekmek olduğu düşünülürdü. Yüz germe ameliyatlarının çehrede suni, doğal olmayan bir görünüm yaratmasının arkasındaki asıl neden de tam olarak buydu. Bugün artık yaş alma ve bunun neden olduğu etkilerle olan savaşta, kaybedilen hacmin geri kazandırılmasının önemi çok iyi biliniyor. Hatta bu yüzden yüz germe ameliyatları da yüze hacim veren işlemlerle kombine edilerek çok daha doğal sonuçlar alınıyor. Pek çok hasta ise sadece yüzüne yıllarla birlikte yok olan hacmi geri kazandıran tedavilerle cerrahi yöntemlere başvurma yaşlarını geciktiriyor, hatta hiç gerek duymuyor. Toparlamak gerekirse; yaş aldıkça ciltteki yağ dokusu yok olur ve bu durumun yarattığı boşlukta zamanla yüzde çökmeler, sarkmalar meydana gelmeye başlar. Hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleri ile doğru bölgelere, doğru miktarlarda verilen hacim yüze genç bir görünüm vermenin en etkili yoludur. Unutulmaması gereken en önemli şey ise soruna iyice ilerlemeden müdahale etmektir. Yüzdeki hacmin büyük kısmı ikinci otuzlu yılların sonuna doğru kaybedilir ve kaybı telafi etmeye bu yaşta başlamak en doğal, en başarılı sonuçları almayı mümkün kılacaktır.
Esas Sorun Asimetri mi?
Neredeyse herkesin yüzünde bir asimetri, bir dengesizlik vardır. Pek çok hasta görüntüsünden memnun olmadığı için çözümü estetik ameliyatlarda arar ve yine de sonuçtan hoşnut olmaz. Çünkü esas sorun yüzdeki asimetri ve dengesizliktir. Bu denge yaratılmadıkça da hastanın mutsuzluğu devam edecektir. İşinin ehli bir uzman yüzdeki dengesizliği neyin yarattığını teşhis edip basit dokunuşlarla bunu düzeltebilir. Böylece yüzde bir uyum yaratmak, dikkati hastayı rahatsız eden bir özellikten uzağa çekmek mümkün olacaktır. Pek çok hastada burun, yanaklar ya da çeneye yapılacak dolgu maddesi enjeksiyonları yüzde son derece olumlu bir etki yaratır.
Daha Belirgin Bir Çene Hattı
Çene yapınızın göz ardı edilen bir çekicilik sırrı sakladığını biliyor muydunuz? Belirgin bir çene, yüzü daha çekici yapar. Ama bunun tam aksi de geçerli çok belirgin bir çene de yüze sert bir ifade verir. Eğer çeneniz çok öndeyse ya da yeterince ileride değilse, yüzünüzün geri kalanındaki dengeyi olumsuz etkileyerek burnunuzun ve boynunuzun olduğundan daha büyük ve tombul görünmesine neden olabilir. Kitlesi ve belirginliği az olan bir çene, ya yaşla beraber yaşanan kemik kaybı yüzünden meydana gelmiştir ya da kalıtımsaldır. Bazı durumlarda, zayıf çene profilden bakıldığında daha belirgin olur. Çeneye, dolgu maddesi kullanarak daha güçlü ya da tam tersine daha az belirgin bir şekil vermek mümkündür. Unutmayın; kalıcılığı 8-12 ay arasında değişen hyalüronik asit bazlı dolgu enjeksiyonları ile çeneyi şekillendirmek yüzün genel görünümünde büyük fark yaratabilir.
Düz Yanaklara Hacim Vermek
Belirgin olmayan düz yanaklar genelde yaşla birlikte ortaya çıkan bir estetik sorun olsa da bazı durumlarda genetik bir özelliktir. Ve çok düz ve yeterince ileride olmayan yanak kemikleri yüzün dengesini bozar. Aynı çenede olduğu gibi yanaklara yapılacak dolgu enjeksiyonu ile bu sorunu çözmek mümkündür. Yanakları belirginleştirmek, elmacık kemiklerine açı vermek yüzde bir lift etkisi de yaratır. İşin sırrı ise uygulama tekniğinde yatıyor. Unutmayın; doğru noktalara, doğru miktarda dolgu maddesi enjekte etmek harikalar yaratabilir ama bunun aksi de geçerli. Dozu kaçırmak, yanaklara fazla şiş görünüm verecektir. Bu da hiç de doğal ve estetik olmayan bir etki anlamına geliyor. Bu etkiyi cerrahi yöntemlerle yaratmak için yüze implant yerleştiriliyor. Ama hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleri hem zaman içinde eriyerek yok olmaları hem de ciltteki kolajen üretimini artırma özellikleri ile çok daha iyi bir seçenektir. En önemlisi de yüz yıllarla birlikte değişir ve birkaç yıl önce yüze yerleştirilmiş implant bu değişime yaka uydurmadığı için son derece kötü görünmeye başlayabilir.
Düşük Kaşları Kaldırmak
Düşük kaşlar sizi öfkeli, üzgün ya da kızgın gösterebilir. Bu estetik problem genelde yaşla birlikte ortaya çıkar, yani yüzdeki hatların yerçekiminin ve ciltteki yaşlanma belirtilerinin etkisiyle aşağı doğru meyletmesi ile meydana gelir. Bazen de hasta yapısal olarak düşük kaşlara sahiptir. Her iki durumda da bu sorun kişiye mutsuz ve olduğundan yaşlı bir ifade verir. Kimi hastalar esas problemi algılayamadıkları için göz kapaklarını düzelttirmek isteyebilir, hatta en sevmedikleri özelliklerinin gözleri olduğunu düşünürler. Hâlbuki esas sorun kaş çizgilerinin düşük olmasıdır ve problemi çözmek için kaş ucuna yapılacak minik bir doz botoks enjeksiyonu yeterlidir. Kaş ucunun açısı değişip bir milim bile yukarı doğru çekildiğinde yüzdeki yorgun, üzgün görünüm ortadan kalkar. Bakışlara taze, enerjik bir görünüm gelir ve gözler adeta açılarak, daha büyük görünmeye başlarlar. Ancak doktorunuzun, kaşın orta kısmını yukarıya fazla kaldırmadığından emin olmalısınız. Çünkü bu bakışlara şaşkın, hiç de doğal olmayan bir görünüm verecektir. Yani, her işlemde olduğu gibi bunda da işin sırrı doğru teknikte yatar.
İnce Çizgilere ve Kırışıklıklara Karşı
İnce çizgi ve kırışıklıklar, sürekli tekrar eden mimik hareketleri sonucu oluşur. Daha derin kırışıklıklarda ise bu probleme aşırı derecede yağ, kolajen ve elastin kaybı gibi faktörler de eşlik eder. Etkili bir tedavi protokolü ise hastanın ihtiyacına göre hyalüronik asit bazlı dolgu enjeksiyonları, botoks ve cilt kalitesini artırmaya yönelik lazer tedavilerinden biri ya da birkaçının bir araya gelmesi ile oluşturulur. Mesela dudak çevresindeki çizgileri ele alalım. Eğer sorun henüz yeni ortaya çıkmaya başladıysa, lazer tedavileri problemi kontrol altına almaya yeterli olabilir. Daha ileri evrelerde, yani kırışıklıklar derinleştiğinde bu tedavilerin kırışıklıkların içini doldurmaya yönelik olan dolgu enjeksiyonları ile desteklenmesi gerekir. Hatta minik dozlarda botoks enjeksiyonu ile ağız çevresindeki kasların aktivitesi bir miktar azaltılabilir. Ancak söz konusu olan son derece hassas bir işlemdir ve ancak ve ancak işinin ehli bir uzman tarafından yapılması gerekir. Çizgiler ve kırışıklıklarla ilgili bilinmesi gereken en önemli şey bunların bir kez ortaya çıktıktan sonra hızla derinleştikleridir. Yani soruna ne kadar erken müdahale edilirse sonuç o kadar başarılı olur.
-
Yaşlanma belirtilerinden ilk nasibini alan göz çevrenizdir. Artık göz çevresindeki yaşlanma belirtilerinin tümüne birden etki eden bir çözüm var; Nucleofill Eyes. Bu yeni...
-
Yeni nesil bir dolgu maddesi olan HarmonyCa, yüze hacim vermekle kalmıyor ciltteki kolajen sentezini artırarak uzun süreli anti-aging fayda da sağlıyor.
-
Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş Paris Işıltısı tedavisinin göz çevrenizde yaratacağı etkiyi anlatıyor.
-
Yavaşlayın, kendinizi zamanın akışına bırakın ve riskleri minimuma indirin... "Yavaş yaşam" kavramı, gençleşme tekniklerimizi de etkiliyor. Doğal sonuçlarla biz...
-
Yaşla beraber düzleşen yanaklar, yüze çökük ve yorgun bir ifade verir. Neyse ki dolgu maddeleriyle yanakları yeniden biçimlendirmek, yüzde daha genç bir görünüm yaratmak ...
-
Yaşla beraber yüzün üst kısmında meydana gelen değişikliklerden biri de şakaklardaki hacim kaybıdır. Şakakları doldurmak yüze daha genç, daha dinamik bir görünüm vermekte...
-
Çene hattına yapılan dolgu ile hem yüzde lift etkisi yaratmak hem de çok daha çekici görünmek mümkün. Bu tekniğin detaylarını ve sizin için neler yapabileceğini Dr. Musta...
-
Birkaç yıl önce özellikle Sertab Erener’in yüzündeki ışıltıyla herkesin konuştuğu kök hücre tedavisi, popülerliğini kaybetmiş gibi gözükse de yeniden zirveye oynamaya ada...
-
Çene hattına yapılan dolgu ile yüzde lift etkisi yaratmak mümkün. Bu tekniğin detaylarını ve sizin için neler yapabileceğini Dr. Mustafa Karataş anlatıyor.
-
Isının yükseldiği bugünlerde güneşten yararlanma yolları ve cilt bakımında yaza adapte etmek için yapmanız gerekenler.