Gözlerdeki Yaşlanma İzlerini Silin

Minik dokunuşlarla göz çevrenizde taze, pürüzsüz bir etki yaratmak mümkün. Dr. Mustafa Karataş, sizi olduğunuzdan yaşlı ve yorgun gösteren ince çizgilere, morluklara ve elastikiyet kaybına müdahale etmek için uygulanabilecek  etkili tedavileri anlatıyor.

Düşünülenin aksine söz konusu göz çevresi olduğunda yaşlanma belirtileriyle yaşınız doğru orantılı değildir. Yani genç yaşlarda bile göz çevrenizde ince çizgiler ya da diğer adıyla kazayağı ve morluklar oluşabilir. Dr. Mustafa Karataş “20'li, 30'lu yaşlar da dâhil her yaştan hasta, göz çevresinde kendisini rahatsız eden şeyleri düzelttirmek için tedavi olmaya geliyor” diyor ve ekliyor: “Estetik açıdan gözlere müdahale etmenin doğru ya da yanlış bir yaşı yok. Burada önemli olan, doğal sonuçlar elde edilmesi ve hastaların gerçekçi beklentilere sahip olması.”
Gözler ruhun aynasıdır diye bir söz vardır, gerçekten gözleriniz sizi olduğunuzdan çok daha yaşlı ve yorgun gösterebilir. Karataş gözlerin yüzde en dikkat çeken yer olduğunu belirtiyor. “Konuşma sırasında en çok gözlere bakılır. Ayrıca gözler, olabildiğince çok duyguyu yansıtıyor. Dolayısıyla ilk izlenimi veren yerler de gözlerimiz oluyor.”

Peki, daha genç bakışlara sahip olmak için neler yapılabilir? “Botoks, dolgu veya lazerlerle göz çevresi çok daha genç bir görünüme kavuşabilir. Daha canlı, taze bakışlar yaratmak adına pek çok malzeme ve teknolojiye sahibiz. Bunların etkililerinden biri Işık Dolgusu denen ve sadece gözaltları için tasarlanmış bir dolgu maddesidir.” Dr. Mustafa Karataş anti-aging uygulamalarda en önemli kilit noktanın doğru hastada doğru ürün ve doğru teknolojiyi kullanmak olduğunu söylüyor. “Eğer gözaltında ciddi çukurluk ve/veya morluklar söz konusu ise Işık Dolgusu son derece etkili bir çözüm sunuyor. Ama uygulama yapılan bölgeye tam dozunda dolgu yapmak çok önemli. Eğer gözaltını biraz fazla doldurursanız bu defa da hastanın gözaltı torbaları varmış gibi görünür.”

Karataş, gözaltlarındaki ince çizgilerde lazer tedavilerini tercih ettiğini belirtiyor. “Bu bölgede yağ bezi bulunmadığından gözaltları daha kolay kırışır. Gözaltlarındaki deriyi tazelemek, çizgileri hafifletmek lazer teknolojilerinden faydalanıyorum. Bazen de optimum etki için kombine tedaviler uyguluyoruz. Yani Işık Dolgusu ve lazer tedavisi birlikte yapılıyor.”

Sorun Ne? “Gözlerim çok şiş görünüyor”

Gözaltlarındaki torbalanmalar, şişlikler yaşınıza yaş eklemekle kalmaz aynı zamanda yorgun görünmenize de neden olurlar. Karataş “Bu estetik problemin arkasında gözaltlarındaki derinin elastikiyetini kaybetmesi ve altlarındaki yağ dokusunu kamufle edememeleri yatıyor” diyor. “Buna yine aynı bölgedeki kasların gevşemesi de eşlik edince problem daha da belirgin bir hal alıyor. Yaşlandıkça, hepimizin gözaltlarında aşağı düşen veya dışa doğru şişkinleşen yağ ve kas dokusu oluşur. Ancak erken yaşlarda oluşan gözaltı torbalarının arkasında genelde genetik faktörler yatar.”
Peki, ne yapılabilir? “Torbalanmaların oluşumunu engelleyemezsiniz, ancak sorunu kamufle etmek için yapılabilecek bazı şeyler var. Öncelikle Thermage, Ulthera ya da Emerge gibi lazer sistemleri ile bu bölgedeki cildi sıkılaştırmak gerekiyor. Unutmayın; sıkı cilt kusurları kamufle etmekte harikadır. Hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleri de sorunu kamufle etmekte birebirdir. Gözlerin altında dolgu maddelerinin yardımıyla yaratılan hacim bu bölgede pürüzsüz bir görünüm yaratarak torbaları gizler.” Karataş göz çevresine yapılacak dolgu uygulamalarında Işık Dolgusu’nun en güvenli seçenek olduğunu söylüyor.

Sorun Ne? “Gözlerimin altı çok çökük”

Gözaltındaki çöküklük sizi olduğunuzdan yaşlı ve yorgun gösterir. Dr.Mustafa Karataş “Gözaltlarının çukurlaşarak geri çekilmesinin iki nedeni vardır” diyor. “Yılların etkisiyle göz çevresindeki yumuşak doku hacmini yitirir. Aynı zamanda bu bölgeyi tutan, adeta bir çatı görevi gören kemik yoğunluğu da azalır. Bu iki faktörün bir araya gelmesiyle çukur gözler oluşur. Gözaltının düz yapısının bozulmasıyla oluşan çöküklük, ışığı düzgün bir şekilde yansıtmamaya başlar ve bu bölgede gölgelerin oluşmasına neden olur. Bazı kişiler ise genetik olarak bu probleme yatkındır ve gençlik yıllarından itibaren gözaltlarında çöküklük vardır.”
Söz konusu problemin tedavisinde ise altın standart olarak karşımıza yine Işık Dolgusu çıkıyor. “Işık Dolgusu’ndan önce gözaltlarındaki çukurluğu düzeltmek için elimizdeki tek malzeme yüze uyguladığımız hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleriydi. Ancak bu bölgedeki deri çok ince olduğu için yüzde homojen bir görünüm yaratan dolgu maddeleri gözaltlarında minik topaklar oluşmasına neden olabiliyordu. Işık dolgusu ile birlikte artık son derece güvenli, riski olmayan uygulamalar yapabiliyoruz.” Karataş sadece gözaltları için tasarlanmış olan bu dolgu maddesinin de hyalüronik asit bazlı olduğunu ama bu maddenin farklı bir moleküler yapıya sahip olduğunu belirtiyor. “Dokusu çok daha ince olduğu için daha homojen bir şekilde yayılıyor. Formülün içindeki vitamin ve minerallerin anti-aging etkisi de yaşlanma belirtilerine karşı önemli bir fayda sağlıyor. Işık dolgusunu Emerge ya da Ulthera gibi bir cilt sıkılaştırıcı bir lazer tedavisiyle desteklemek alınan sonucun daha da başarılı olmasını sağlıyor.”

Sorun Ne? “Gözkapaklarım düşük”

Elastikiyetini kaybetmiş ve aşağı doğru sarkmış gözkapakları kişiye mutsuz ve depresif bir görünüm verir. Dr. Mustafa Karataş “Bu durum genetik de olabiliyor. Maalesef her iki durumda da sorunu kamufle etmek için yapılabilecek pek bir şey yok.” Deforme olmuş gözkapaklarını gizlemenin bu kadar zor olmasının nedenlerinden biri, sadece ameliyatla düzeltilebilecek olan bir cilt gevşekliğinin söz konusu olması. “Bazen hastalarımın en önemli şikayeti göz makyajı yapmakta zorlanmaları. Eskiden far sürdükleri yer sarkma yüzünden netliğini kaybetmiş oluyor. Bu da göz makyajı yapmayı zorlaştırıyor. Tabii düşen gözkapağının yüzlerine her zaman mutsuz, yorgun bir görünüm vermesi de cabası. Yaşın etkisiyle beraber kaşların da aşağı düşmesi yüzdeki üzgün görünümü artırıyor. Üstelik kaşların aşağı düşmesi göz kapağının daha da gevşemesine ve katlanmasına neden oluyor.”
İfadenize yıllar ekleyen bu estetik soruna müdahale etmekte etkili tedaviler: Botoks, dolgu maddeleri ve lazer sistemleridir. “Aslında cerrahı müdahale ile göz kapaklarındaki fazla derinin alınması etkili çözümdür. Ancak bıçak altına yatmak istemiyorsanız, kaş üzerine uygulanan botoks enjeksiyonu ile kaşları hafifçe yukarı kaldırarak yüze daha enerjik bir ifade vermek mümkün. Bu bölgeye Ulthera ya da Thermage gibi tek seanslık bir lazer tedavisi uygulanarak kaşları yukarı doğru kaldıran bir sıkılaşma etkisi yaratılabilir.” Karataş, hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleri ile kaşları yukarı kaldırmanın da mümkün olduğunu söylüyor. "Bu noktada devreye teknik incelikler giriyor. Göz kapaklarını gençleştirmek için doğru noktalara minik bir doz dolgu enjeksiyonu yapmak başarılı sonuçlar veriyor. Ancak bu konuda deneyimli, işinin ehli bir uzman seçmeniz son derece önemli.”
Göz çevresindeki yaşlanma belirtilerinin önüne geçmenin etkili yolu ise önlem almak. “Gözkapakları ve göz çevresindeki deri son derece ince ve hassastır. Bu yüzden göz çevrenize güneş koruma faktörlü bir nemlendirici ya da kapatıcı sürmeye, hatta daha da iyisi güneş gözlüğü kullanmaya özen göstermeniz gerekiyor. Makyaj yaparken ve göz çevrenizdeki makyajı temizlerken de nazik davranmanız gerekiyor.”

Sorun Ne? “Göz kenarlarım çok kırışık”

Dr. Mustafa Karataş kazayağı denen bu çizgilerden 20’li yaşlarındaki genç hastaların bile şikâyetçi olduğunu söylüyor. “Bunları önlemenin yolu biraz önce de belirttiğim gibi göz çevrenizi güneşten korumaktan geçiyor. Unutmayın gözlerinizi ne kadar az kısarsanız o kadar az çizginiz olur. Tabii gülümsemek de bu çizgilerin oluşmasına neden olan faktörlerden biridir. Peki, gülmeyi mi bırakacaksınız. Tabii ki hayır!” Karataş kazayaklarına karşı etkili tedavinin gözlerin dış kenarlarına minik bir doz botoks enjeksiyonu yapmak olduğunu söylüyor. “Böylece göz kenarlarındaki kaslar geçici olarak gevşetilecek ve çizgilerin görünümü hafifleyecektir. Unutmayın botoks enjeksiyonları gelecek için de önemli yatırımdır. Sadece bugün var olan çizgileri hafifletmekte değil aynı zamanda ileriki yıllarda oluşacak olanları da önlerler. Tabii düzenli olarak yaptırdığınız müddetçe”
Göz kenarlarındaki ince çizgilerde etkili tedavilerden biri de lazer sistemleridir. Mustafa Karataş “Böylece cilt adeta içten dışa onarılarak çizgilerin görünümü yumuşar,” diyor. “Göz çevresinde sıkça kullandığım lazerlerden biri Emerge lazerdir. Ancak etkili tedavi protokolünün kombine sistemlerle oluşturulduğunu belirtmek istiyorum. Yani hem botoks enjeksiyonu hem de lazer tedavisini birlikte uyguladığınızda sonuçlar her zaman daha başarılı oluyor.”