Kusursuz Yüz Güzelliği İçin Profil Estetiği

Çekici görünmenin sırrı profilinizi yaratan tüm unsurların uyum içinde olmasında saklı. İşte kusursuz bir profil için doğru dengeyi yaratmanın yolları.

Aynaya baktığınızda gördüğünüz yansımadan hoşnutsunuz. Peki ya profiliniz? Çekici bir yüze sahip olmak dendiğinde akla hep yüzün önden görünümü akla geliyor. Aslında bu çok normal, çünkü normalde sadece yüzümüzün ön cephesini görebiliyoruz. Ama çekiciliğin son derece önemli bir kriteri daha var: Profiliniz ve profilden nasıl göründüğünüz.
Profil dendiğinde ise denklemin içine alın, burun, yanaklar, çene hattı, hatta çenenin altında uzanan boyun giriyor. Bunların tümü bir denge, bir ahenk içinde olduğunda ise ortaya çekici bir profil çıkıyor.
Eğer denklemde yer alan unsurlardan biri baskınsa ya da geri planda kalıyorsa ahenk bozulur. Mesela alnınız hafif bir bombeyle iniyor, düz hatları olan bir burun, belirgin elmacık kemikleri ve dolgun bir dudak çıkıntısı ile mükemmel bir uyum yaratıyor diyelim. Ama eğer çene içeride ve geri plandaysa bu denge tamamen bozulur. Aynı şekilde profilinizi yaratan tüm unsurlar birbiriyle uyumlu bir görünüm yaratsa da alnınız arkaya doğru eğimliyse denge yine bozuluyor.

Sorunu Tespit Etmek
Burnunuz kendi başına kusursuz görünebilir ama ufak bir çene ile bir araya geldiğinde olduğundan çok daha büyük görünecektir. Gerçekten de geride duran bir çene profilin bütün dengesini bozar ve bu son derece yaygın bir problemdir.
Aslında mükemmel çene oranı için bir ölçü bile var. Mesela Angelina Jolie, Emma Watson, Rihanna, ve Natalie Portman gibi kusursuz bir profile sahip olan ünlü aktrislerin çenelerine baktığınızda 120 derece ile 130 derece arasında bir açıya sahip olduklarını görürsünüz. Bu açı 120 derecenin altına düştüğünde sert ve köşeli bir çene, 130 derecenin üstüne çıktığında ise fazla oval bir görünüm ortaya çıkar.
Bazen gençlik yıllarında daha dengeli bir profile sahip olabilirsiniz ama yaşla birlikte kemik yoğunluğunun, yüzdeki hacmin azalması ile çene geri plana gidebilir. Bu probleme müdahale etmek düşünüldüğünden çok daha basittir.
Bir sorun olduğunu farkında olan ama sorunun tam olarak ne olduğunu anlamayan pek çok kadın gereksiz estetik ameliyatlara başvurabiliyor. Bunları anlatırken aklıma, birkaç dakika süren basit bir işlemle burun ameliyatı yaptırmaktan vazgeçen, bir hastam geldi. Düzenli olarak botoks enjeksiyonu için bana gelen hastalarımdan biriydi. İşlem sırasında burun ameliyatı olmak istediğini, hatta bunun için randevu bile aldığını söyledi. Aslında burnunda bir sorun yoktu, sorun çenesinin çok küçük ve geride olmasıydı. Çenesini belirginleştirdiğimizde ameliyata gerek duymayacağını söyledim ve hyalüronik asit bazlı dolgu enjeksiyonu ile çenesine dolgu yaptım. Sonuç o kadar başarılı oldu ki, burun ameliyatından vazgeçti. Neden? Çünkü profilini oluşturan tüm unsurlar artık ahenk içindeydi.

Yılların Profiliniz Üzerindeki Etkisi
Biraz önce yıllarla birlikte profilin de değiştiğinden bahsettik. Şimdi bunu biraz daha açalım dilerseniz. Yüze cepheden baktığınızda fark ettiğiniz değişiklikler profilinizde de kendini gösterir. Bu değişimden en çok nasibini alan yer ise çene hattıdır. Çünkü yaşla beraber küçülen çene kemiği profildeki diğer unsurları da olumsuz etkiler.
Dolgu enjeksiyonu ile burun ameliyatı yaptırmaktan vazgeçen hastam otuzlu yaşlarındaydı. Yani sorun doğuştan gelen yapısal bir sorundu. Ama bu daha ileri yaşlarda ortaya çıkan bir sorun olsaydı farklı bir müdahale planı geliştirmemiz gerekecekti.
Çene alt yüzün çatısı gibidir. Yaşla beraber vücuttaki tüm kemikler gibi çene de erimeye, yoğunluğunu kaybetmeye başlarlar. Çene küçüldükçe yüzdeki yumuşak dokuyu eskisi gibi destekleyemez olur. Bu da çenenin altındaki bölgenin, yani gıdının ve boynun üst bölümünün sarkmasına neden olur.
Çeneyi hyalüronik asit bazlı dolgu enjeksiyonu ile belirginleştirsek bile bu müdahale genelde sarkan gıdıyı toparlamaya yetmez. Bu durumda Thermage ya da Ulthera gibi gıdı bölgesini sıkılaştıracak sistemlerden destek almak gerekiyor. Dolgu enjeksiyonu ile ciltteki kolajen ve elastin üretimini tetikleyerek etki eden bu tek seanslık tedaviler bir arada kullandığımızda gençlikteki profili yeniden yaratmayı başarıyoruz.
Yaşla birlikte yüzün orta bölümünde de önemli değişiklikler meydana gelir. Yanaklardaki sarkma ve hacim kaybı, kemiklerin yoğunluğunun azalması ile birlikte iyice belirgin bir hâl alır. Yanaklardaki bu çöküklük profil üstünde de olumsuz bir etkiye sahiptir. Yanak çıkıntısında yapılacak hafif bir iyileştirme bile profili önemli ölçüde değiştirebilir. Hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleri ile yanak bölgesine kaybettiği hacmi geri verdiğimizde profilde de adeta bir lift etkisi yaratmış oluyoruz.
Ancak yüzün orta bölümündeki sarkma çok fazlaysa ve bunu sadece dolgu enjeksiyonu ile gidermeye kalkışırsak ortaya çok kötü bir görünüm çıkacaktır. Yüz zarifliğinden uzaklaşır, toplu bir görünüm alır. Bu durumda iyi sonuçlar almak için, dolgu enjeksiyonunu yüzün orta bölümünü sıkılaştıracak sistemler ve/veya etkisi bir sene kadar devam eden organik iplerle askıya alarak elde ediyoruz.

Dudaklar da Önemli
Her zaman söylüyorum: Herkese dolgun, kalın dudaklar yakışmaz. Mesela zaten çok dengeli hatlara sahip olan bir yüze hacimli dudaklar yakışmayabilir. Özellikle narin, minyon yüzlerde kocaman dudaklar tüm dengeyi bozabilir.
Ancak belli bir yaştan sonra dudaklar incelmeye, profilden baktığınızda yüze çekici bir görünüm veren o hafif çıkık görünüm kaybolmaya, dudak açısı aşağı doğru sarkmaya başlar. Yani özellikle 40’lı yaşlarından başlayarak her kadın dudaklara yapılacak minik bir doz dolgu enjeksiyonundan önemli bir fayda sağlayacaktır.
Genç bir profilde alt dudak çene kadar dışarıda olmalıdır. Belli bir yaştan sonra da minik dokunuşlarla bu görünümü korumak profilin genç ve dengeli görünmesi için son derece önemlidir. Hyalüronik asit bazlı dolgu enjeksiyonunun bir diğer faydası da dudaklara yoğun nem vermesi ve dudak yüzeyini pürüzsüz bir hale getirmesidir. Belli bir yaştan sonra dudaklar kurumaya ve çatlamaya daha eğilimlidir. Yani dudaklara yapılacak dolgu enjeksiyonu dengeli bir profil yaratmakla kalmaz aynı zamanda da dudaklara kaybettiği nemi, pürüzsüzlüğü geri verir.

Hemen Doktorunuza Sorun

  • Nucleofill Eyes

    Nucleofill Eyes Yaşlanma belirtilerinden ilk nasibini alan göz çevrenizdir. Artık göz çevresindeki yaşlanma belirtilerinin tümüne birden etki eden bir çözüm var; Nucleofill Eyes. Bu yeni...

  • HarmonyCa: Bir Dolgudan Fazlası

    HarmonyCa: Bir Dolgudan Fazlası Yeni nesil bir dolgu maddesi olan HarmonyCa, yüze hacim vermekle kalmıyor ciltteki kolajen sentezini artırarak uzun süreli anti-aging fayda da sağlıyor.

  • Genç Bakışların İzinde

    Genç Bakışların İzinde Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş Paris Işıltısı tedavisinin göz çevrenizde yaratacağı etkiyi anlatıyor.  

  • Dönüşmeden Değişim İçin Yavaşlayın

    Dönüşmeden Değişim İçin Yavaşlayın Yavaşlayın, kendinizi zamanın akışına bırakın ve riskleri minimuma indirin... "Yavaş yaşam" kavramı, gençleşme tekniklerimizi de etkiliyor. Doğal sonuçlarla biz...

  • Yanak Dolgusu

    Yanak Dolgusu Yaşla beraber düzleşen yanaklar, yüze çökük ve yorgun bir ifade verir. Neyse ki dolgu maddeleriyle yanakları yeniden biçimlendirmek, yüzde daha genç bir görünüm yaratmak ...

  • Etkili Bir Dokunuş: Şakak Dolgusu

    Etkili Bir Dokunuş: Şakak Dolgusu Yaşla beraber yüzün üst kısmında meydana gelen değişikliklerden biri de şakaklardaki hacim kaybıdır. Şakakları doldurmak yüze daha genç, daha dinamik bir görünüm vermekte...

  • Çene Dolgusu ile Çekici Hatlar

    Çene Dolgusu ile Çekici Hatlar Çene hattına yapılan dolgu ile hem yüzde lift etkisi yaratmak hem de çok daha çekici görünmek mümkün. Bu tekniğin detaylarını ve sizin için neler yapabileceğini Dr. Musta...

  • Kök Hücre ile Cilt Yenileme

    Kök Hücre ile Cilt Yenileme Birkaç yıl önce özellikle Sertab Erener’in yüzündeki ışıltıyla herkesin konuştuğu kök hücre tedavisi, popülerliğini kaybetmiş gibi gözükse de yeniden zirveye oynamaya ada...

  • Jawline Dolgusu

    Jawline Dolgusu Çene hattına yapılan dolgu ile yüzde lift etkisi yaratmak mümkün. Bu tekniğin detaylarını ve sizin için neler yapabileceğini Dr. Mustafa Karataş anlatıyor.

  • Güneşle Flört

    Güneşle Flört Isının yükseldiği bugünlerde güneşten yararlanma yolları ve cilt bakımında yaza adapte etmek için yapmanız gerekenler.