Şu ‘Kötü Botoks’ Dedikleri…

Hiç de doğal görünmeyen, ‘ben botoks yaptırdım’ diye bağıran uygulamaları masaya yatırıyoruz… Dr. Mustafa Karataş, çağımızın en başarılı antiaging tedavilerinden biri olan botoks uygulamalarında en önemli unsurun işlemi yapan doktorun deneyimi olduğunu söylüyor.

Anti-aging dünyasının en çok istenen, en çok uygulanan bugüne kadar milyonlarca hasta üstünde denendiği için de en güvenli uygulamalarından biri hiç kuşkusuz botokstur. Kırışıklıklar söz konusu olduğunda elimizdeki en silah güçlü olsa da botoks enjeksiyonlarının hiç de hoş görünmeyen sonuçlar yaratabileceğini hepimiz biliyoruz enjeksiyonun bir milim aşağı yapılması ya da minik bir doz fazla enjekte edilmesi sonucun başarısı ya başarısızlığı açısından büyük bir fark yaratabilir. Peki, yıldızların kırmızı halı güzelliklerine bile gölge düşürebilen başarısız uygulamalardan kaçınmak için ne yapılabilir? Dr. Mustafa Karataş “Öncelikle doktorunuzu seçmeden önce dersinizi iyi çalışın” diyor. “Konusunda ne kadar deneyimli bir uzman seçerseniz o kadar iyi. Ayrıca uygulamayı yapanın iyi bir anatomi bilgisi olması gerektiğini de unutmayın, yani her önüne gelen botoks yapamaz ve yapmamalı da! Doktorunuzun yaptığı botoks işleminin başarısının en iyi kriteri ise doğallık. Yüzünüze daha dinlenmiş, daha taze bir ifade geldiği halde botoks yaptırdığınız anlaşılmıyorsa o başarılı bir uygulamadır.”

Karataş’ın da altını çizdiği gibi botoks söz konusu olduğunda işlemi kimin uyguladığı, bu konudaki deneyimi büyük önem taşıyor. “Botoksun harika bir antiaging işlem olması herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Ama uygulamayı yapana göre sonuçlar harika da kötü de olabilir.”

Mesela uzun süredir görmediğiniz arkadaşınızın kaşları, tüm zamanların en ikonik bilimkurgu dizisi Uzay Yolu’ndaki Dr. Spock’ın kaşları gibi görünüyorsa, kötü bir botoks uygulamasına kurban gitmiş olması büyük ihtimal. “Herkese aynı botoksu yapamazsınız. Bu kişinin yüzüne, en çok kullandığı mimik kasları, yüz kaslarının dengesi/ya da dengesizliği göz önüne alınarak yapılması gereken bir uygulamadır. Hatta kişinin mesleği bile nasıl bir işlem yapacağınızı belirleyen bir faktör olabilir. Mesela bir aktrisin alın kaslarını çok fazla dondurmak, oyunculuğunu olumsuz etkileyecektir.” Maalesef kırmızı halı güzelleri ve yüzlerini emanet ettikleri doktorları bile bazen bu önemli detayı atlıyor gibi görünüyor. Daha genç, daha güzel görünmek isteyen bir yıldızın ve tabii ki her kadının unutmaması gereken önemli bir detay var: “Tamamen çizgisiz, kırışıksız olmaya takarsanız, pürüzsüz bir alın ama suni, donuk ve daha yaşlı görünen bir yüzünüz olur. ”

Dilerseniz şimdi kötü botoks uygulamalarının en belirgin işaretlerine ve buna neden olan uygulama yanlışlarını inceleyelim. Dersinizi ne kadar iyi çalışır, neyin neden olduğunu bilirseniz, bu etkili anti-aging silahtan o kadar iyi faydalanır, doğal bir uygulamanın keyfini çıkarırsınız. Dr. Mustafa Karataş, “Deneyimli ama estetik gözü çok da rafine olmayan bir doktora rastladınız diyelim. Yüzünüzü iyi tanır ve botoksun yüzünüz için neler yapabileceğini iyi bilirseniz, işlem öncesinde kaçındığınız durumlara dikkat çekebilirsiniz.”

Fazla Kavisli Kaşlar
Bu en sık karşılaşılan istenmeyen görünümlerden biridir. Fazla kavisli kaşlar yüze şeytani bir ifade verir. Dünyanın en yumuşak, en iyi kalpli insanı olun bu hiç de doğal görünmeyen kavisli kaşlarla Pamuk Prenses’in üvey annesi ile karıştırılabilirsiniz. Karataş “Bu kötücül ifadenin nedeni genelde alnın orta kısmına gereğinden fazla botoks enjekte edilmesidir. İki kaşın ortasındaki kasın aşağı doğru meyletmesine neden olan bu durum, kaşların iç kısmının da bir miktar aşağı düşmesine neden olur. Kaşların iç kısmı sarktığında ise dış kısımlar fazla yukarıda kalarak fazla kavisli bir görünüm alırlar. Sıkça rastlanan bu durumu önlemek çok basittir aslında. Sadece botoksun dozunu kaçırmamak yeterli.”

Peki, böyle bir sorunla karşılaşıldığında ne yapmalı? Karataş bu durumun minik bir dokunuşla düzeltilebileceğini söylüyor. “ Stratejik noktalara minicik bir doz botoks uygulamak yeterlidir. Böyle bir durumla karşılaşırsanız doktorunuzdan düzeltmesini isteyin” diyor ve ekliyor. “Botoks söz konusu olduğunda bir uygulamanın ‘eh işte’ olması ile harika olmasını belirleyen milimlik farklardır. Mesela zamanımızın en güzel aktrislerinden biri olan Nicole Kidman’ı düşünün. Özellikle bazı fotoğraflarında ifadesinde doğal olmayan, güzelliğine az da olsa gölge düşüren bir şeyler var nedenini tespit bile edemezsiniz. İşte bu o bir milim bile olmayan oynamadır.”

Yanlış uygulamalara bir örnek de kaşlardan birinin daha kavisli olması ve bunun yüzde yarattığı asimetrik görünümdür. Karataş “Bunun iki nedeni olabilir; ya enjeksiyon eşit olarak yapılmamıştır, yani alnın bir bölümüne bir parça daha fazla botoks enjekte edilmiştir. Ya da hastanın kaşında zaten bir asimetri vardır, botoks bu asimetrinin daha belirgin bir hale gelmesine neden olmuştur.” İşinin ehli bir uzman seçiminin önemini tekrar hatırlatmaya gerek var mı? Eğer kaşlarınızda bir asimetri varsa doktorunuzu ziyaret ederek sorunu çözmesini isteyin. “Neyse ki bu da doğru kasa minik bir dokunuşla çözülebilecek bir durum.”

Ütülenmiş Gibi Bir Alın, Düşük Kaşlar
Ve karşınızda en sık rastlanan botoks yanlışlarından biri: Ütülenmiş gibi görünen dümdüz, hiç mimiksiz bir alın. Karataş, “Bu görünüme eşlik eden bir estetik sorun da kaşların da bir miktar düşmesidir” diyor. Alın bölgesine alnı bu kadar pürüzsüz ve mimiksiz yapacak kadar botoks enjekte ettiğinizde, kaşlar da biraz aşağı iner.” Böyle uygulamalarda özellikle işlemden sonraki ilk birkaç hafta boyunca alnınızda bir ağırlık varmış gibi hissedersiniz. “Frontalis kası dediğimiz, tüm alın bölgesi boyunca uzanan ve kaş hareketini kontrol eden bir kas vardır. Bu kasa çok fazla botoks enjekte ettiğinizde alnı gevşetirken kaşları da gevşetmiş olursunuz. Kaşlarınız düşer ve hasta kaşları ağırlaşmış gibi hisseder.” Bu ağırlık hissi gözkapaklarında sarkma, yani fazla deri olan hastalarda daha belirgin oluyor. Çünkü bilinçsiz olarak gözlerini açmaya bunun için de kaşlarını kaldırmaya çalışıyorlar.

Karataş alın bölgesinde ütülenmiş gibi bir görüntü yaratan kaşların biraz aşağı düşmesine neden olan bu sorunun çözümünün zaman olduğunu söylüyor. “Zamanın geçmesini, botoksun etkisinin azalmasını beklemelisiniz” diyor. “Bu arada en başarılı uygulamadan hemen sonra bile size sorun gibi gelen bazı etkiler görebilirsiniz. İşlem yapıldıktan sonraki ilk bir haftanın botoksun nihai sonucu olmadığını unutmayın. Tedavinin oturması için 7-10 gün geçmesi gerekir.”

Fazla Donuk Bir İfade
Botoksun en harika yanlarından biri en stresli, en endişeli olduğunuz zamanlarda bile sakin görünmek değil midir? Normalde böyle anlarda kaşlarınızı istem dışı bir şekilde çatarsınız, ama botoks sayesinde kaşlarınızı çatamadığınız için endişenizi de dışa vurmamış olursunuz. Ama maalesef gençliğin peşinde doludizgin koşan siz kadınlar genelde işin dozunu kaçırmaya eğilimliyizdir. Bunun bedeli de donuk bir yüz ifadesidir. Yukarıda detaylı bir şekilde ele alınan alın bölgesinin ütülenmiş gibi görünmesi, kaşların aşağı doğru inmesi yüzde donuk bir ifadeye neden olur. Mustafa Karataş “Eğer alına çok fazla botoks enjekte ederseniz, bir de göz kenarlarındaki kazayağı denilen çizgileri yok etmek için bu bölgede de dozu kaçırırsanız bu etki iyice artar. Bu ikisinin üstüne bir de dudak kenarındaki çizgilere karşı yapılan botoks enjeksiyonunu ekleyin, ortaya maskeyi andıran bir yüz çıkması kaçınılmazdır “diyor. Söz konusu talihsiz durumun en iyi örneklerinden biri Friends dizisinin yıldızlarından Courtney Cox’un son dönemlerdeki halidir.

Mustafa Karataş, iyi bir uygulayıcı olmanın bazen hastanın istediğini değil doğru bildiğinizi yapmak olduğunu söylüyor. “Bazı hastalarım yüzlerindeki en ince çizgileri bile yok etmek için gereğinden daha fazla botoks enjekte etmemi istiyorlar. Onları ikna etmek gerçekten zor oluyor. Hatta bazen siz yapmasınız bile gidip başka birine yaptırıyorlar. Sonrasında da çizgileri gitti diye mutlu olup yüzlerinin maskeye benzediğini görmüyorlar.”

Aşağı Doğru Kıvrılan Dudaklar
Botoks yüzün üst bölgesi için geliştirilmiş bir uygulama olsa da son yıllarda farklı kullanım alanları giderek yaygınlaşıyor. Bunlardan biri de yaşla beraber oluşan ve özellikle sigara içen kişilerde daha çok görülen dudak çevresindeki ince dikey çizgiler. Mustafa Karataş “Dudak çevresine botoks enjeksiyonu son derece temkinli yaklaşılması gereken bir uygulamadır. Söz konusu dudak çevresi olduğunda doktor seçiminiz daha da büyük önem kazanıyor. Kesinlikle bu uygulamayı daha önce yapmamış birini tercih etmeyin.” Dudak çevresine yapılan botoks enjeksiyonu ile en büyük risk çok fazla botoks enjekte edildiği için bir şeyler içerken dudaklarınızı büzememeniz ve içtiğiniz her şeyin ağzınızın kenarından dökülmesi. Tabii ki bu en kötü senaryo. Fonksiyonel bir sorun olmasa da estetik olarak kötü görünen bir diğer etki ise ağzınız daha geniş görünmesi. Bu durumda da çözüm yine zaman, yani botoksun etkisinin geçmesini beklemek.

“Doğru Ellerde Mükemmel bir Araç”
Eğer düzenli olarak botoks yaptıranlardansanız özellikle de başınızdan en az bir tane kötü botoks deneyimi geçtiyse doktorunuzun bu konudaki deneyimi kadar estetik gözünün, sanatçılığının da son derece önemli olduğunu biliyor olmalısınız. Bilmeniz gereken bir diğer şey ise kötü uygulamalarda bile sorun her ne olursa olsun botoksun etkisi geçici olduğu için bir süre sonra yine eski yüzünüze kavuşacak olmanız. Karataş “Botoksun kalıcılığı ortalama 5-6 ay kadardır. Ama kaşların düşmesi, fazla donuk bir ifade gibi etkiler genelde 4-6 hafta içinde geçer” diyor ve ekliyor: “Abartılı uygulamalar yüzünden pek çok kişi botoksla ilgili çekinceler yaşıyor, ama son 50 yılın en büyük anti-aging keşfinin botoks olduğu unutulmamalı. Botoks, yılları geri çevirmek, hatta çizgileri henüz oluşmadan önlemek adına mükemmel bir uygulamadır. Dikkat edilmesi gereken tek bir şey o da, doğru doktoru seçmek.”