Yanaklar İçeri Elmacıklar Dışarı

Yaşınızı esas ele veren yüz şeklinizdir. İleri teknoloji sistemlerle yüze daha genç, daha biçimli bir form vermek mümkün. Aynı uygulamalardan, daha çekici bir yüz şekline kavuşmak isteyen genç hastalar da faydalanabilir...

Pek çok hastam bana benzer şikâyetlerle geliyor: “Cildime iyi baktım. Hiç kırışığım yok ama yine de farklı görünüyorum, özellikle de fotoğraflarımda fark ediyorum bunu. Sorunun ne olduğunu tam anlayamıyorum.”

Sorun ne biliyor musunuz? Yıllarla birlikte yüzünüzün şekli değişiyor. Kusursuz bir cilde sahip olabilirsiniz ama gençlikle özdeşleştirilen kalp şeklindeki yüz hatlarınız dikdörtgen bir form almaya başladıysa bu yaşınıza yaş ekler. Kendinizi her gün aynada gördüğünüz için bu sinsi ve yavaş değişimi algılamanız çok zordur.

Önce gençlikle ilişkilendirilen yüz hatlarının nasıl olması gerektiğini bir açalım. Yüz aşağı doğru incelir, çene hattı dar ve yumuşak bir görünüme sahiptir. Bunun aksine yüzün üst bölgesi ise geniş, elmacık kemikleri belirgin ve dışa doğrudur. Bu iki unsur bir araya geldiğinde ortaya bir kalp şekli çıkar. Bu yüz formunun en ünlü örnekleri Scarlett Johansson, Jennifer Lopez, Belki Hadid, Rosie Huntington-Whiteley, Jennifer Lawrence ve Megan Fox. Tabii ki herkes aynı yüz şekline sahip olamaz ancak hemen herkesin gençlik yıllarında yüz hatlarının az ya da çok kalp şekline benzediğini söylemek mümkün.

Peki, yıllar içinde ne oluyor da, yüz dikdörtgen bir form almaya başlıyor? Yüzdeki tüm dokuları devamlı aşağı çeken bir faktör vardır: Yerçekimi. Ama gençlikte cildiniz, yüz kaslarınız bu güce karşı duracak kadar dirençli ve sıkıdır. Cilt ve kaslar yaşla beraber sıkılığını kaybettikçe yüzdeki tüm dokular yerçekiminin etkisiyle aşağı doğru meyleder ve yüz daha köşeli, dikdörtgene yakın bir şekil alır. Doğru teknolojiler ve enjeksiyonlarla yüze kaybettiği şekli vermek, çok daha genç ve dinamik görünüm yaratır.

Peki, ya henüz 20’li ya da 30’lu yaşlarında olan ama genetik olarak çekici olarak nitelendirilen bir yüz yapısına sahip olmayanlar ne olacak? Biraz sonra bahsettiğim teknolojiler, uygulamalar bu kişilerde de kullanılabilir.

Kısacası kalp şeklinde, biçimli bir yüze sahip olmak her yaşta mümkün.

Şimdi de çekici bir yüz yaratmak için kullandığım tedavi ve sistemlerden bahsetmek istiyorum.

Belirgin Elmacık Kemikleri
Elmacık kemiklerini belirginleştirerek yüzün üst kısmına şekil vermek için elimizde harika bir malzeme var: Dolgu maddeleri senelerdir hayatımızda olan dolgu maddeleri içinde en güvenli olanı hiç kuşkusuz hyalüronik asit bazlı olanlardır.

Yıllarla birlikte kemiklerin de yoğunluğunu kaybederek adeta çektiği unutulmamalı. Yüzün üst kısmının aşağı doğru inerek daralmasına katkıda bulunan önemli faktörlerden biri de kemiklerdeki bu kayıptır. Bundan en çok nasibini alan ise elmacık kemikleridir. Sadece birkaç dakika süren bir işlemle elmacık kemiklerini eski formuna hatta gençlikte bile sahip olmadığı kusursuz şekle sokmak mümkün. Tabii doğru bir teknikle ve doğru bir dozda uygulanması gerekiyor. Biraz fazla dolgu maddesi enjekte edersiniz, yüzde suni, abartılı bir görünüm meydana gelir.

Bu basit işlem, yapısal olarak silik, basık elmacık kemiklerine sahip genç hastaların görünümünde de büyük fark yaratıyor.

Burada hemen bir not düşmek istiyorum: Kalıcı dolgu maddelerin istenmeyen sonuçlar yaratma riski çok fazladır. Bu dolgular yüzünden çok mutsuz olmuş pek çok hastayla karşılaştım ve kesinlikle tavsiye etmiyorum.

Yanak Şekillendirme
Eğer yüz şekillendirmeyi sadece elmacık kemiklerine yapılan dolgu enjeksiyonu ile sınırlarsanız ortaya hiç de çekici olmayan bir yüz çıkar. Yüz ağırlaşır, fazla dolu ve büyük görünür. Neden? Çünkü yüzün alt kısmı zaten yılların etkisiyle dolmuştur ya da yapı olarak böyledir bir de üst kısmı dolar.

İkinci adım yanak bölgesini, daha doğrusu avurtları sıkılaştırarak yüzün alt kısmını inceltmek olmalı. Yeni bir monopolar radyo frekans sistemi ile bu bölgede son derece başarılı sonuçlar alıyoruz. Bu sistemin yenilikçi bir uygulama şekli var. El aparatı ağız içine sokularak yanaklara ağız içinden enerji veriliyor.

Peki, bunun avantajı ne? Böylece hem işlem daha konforlu geçiyor hem de tedavinin etkinliği artıyor. Şimdi de bu yeni teknolojinin nasıl etki ettiğine bakalım. Yanak içinden verilen enerji yanak bölgesindeki kolajen ve elastin üretimini tetikleyerek cildi sıkılaştırıyor. Ama işlemin etki mekanizması sadece cildi sıkılaştırmakla sınırlı değil, yağ dokusunun içinde bulunduğu odacıkları da sıkılaştırıyor. Bakın bu gerçekten ilginç bir yüz biçimlendirme teknolojisi. Bu odacıklar sıkılaşınca eskiden diyelim ki 5 cm³ hacim kaplayan yağ dokusu tedaviden sonra 3 cm³ yer kaplamaya başlıyor aynı bal peteğindeki odacıkların küçülmesi gibi düşünün.

İşlemin nihai etkisini şöyle anlatabilirim. Hem yüzün alt kısmındaki cilt sıkılaşıyor hem de yaşla beraber veya yapısal olarak yüzün alt bölümüne inmiş/toplanmış yağ dokusu da hacim olarak küçülüyor. Bu çiftli etki de aşağı doğru incelen, zarif yüz hatları yaratıyor.

Son dokunuş: Yumuşak Bir Çene Hattı
Yukarıda bahsettiğim iki aşamalı bir tedavi protokolü genelde pek çok hastada yeterli oluyor ve ortaya kalp şeklinde, çekici bir form çıkıyor. Ama bazı hastalarda yüzün alt bölümündeki çiğneme kasları çok güçlüdür, bu da yüze köşeli bir görünüm verir. Bu durum bazen genetiktir, bazen de gece uyurken diş gıcırdatmaya ya da yiyecekleri çok güçlü çiğnemeye bağlı olarak yıllarla birlikte güçlenir, gelişir. Aynı ağırlık çalıştığınızda kol kaslarınızın gelişmesi, büyümesi gibi tabii bu etki çene kaslarında istenmeyen bir durumdur. Çiğneme kaslarının literatürde masseter kası olarak da bilinir güçlenmesi yüzün alt kısmına sert, köşeli ve erkeksi bir görünüm verir.

Yani elmacık kemiklerinde belirgin ve geniş görünen, yanaklara indiğinizde incelmeye başlayan yüz hatları çene bölgesine doğru gelirken bozulur. Çene, zarif ve yumuşak bir şekilde görünmediğinde ise diğer tedaviler yeterli olmaz, bir de çeneyi biçimlendirmek gerekir.
Çiğneme kaslarını gevşetmek, çene hattını yumuşatmak için elimizdeki tek ve etkili malzeme botoks enjeksiyonlarıdır. Doğru noktalara yapılan botoks ile çiğneme kaslarının bir nebze gevşemesi sağlanır ki bu da istediğimiz etkiyi yaratmak için yeterlidir.

Bu işlemlerin sonucunda ise ortaya çekici, kalp şeklinde bir yüz formu çıkar. Yazının başında da belirttiğim gibi yüzünüzde, nedenini tam olarak olduğunu kavrayamadığınız, yaş almış bir görünüm varsa, sorun büyük ihtimalle yüz şeklinizin değişmiş olmasıdır. Çözüm ise doğru teknikler ve teknolojilerle yüzü yeniden biçimlendirmekten geçiyor.