Biçimli Kalçalar İçin Etkili Teknolojiler

Daha çekici, daha sıkı kalçalar istiyorsunuz… Kadınsı ve genç bir siluet için yeni nesil teknolojilerden destek almaya ne dersiniz? 

Yaş almanın etkilerinden sadece yüzünüz değil kalçalarınız da nasibini alır. Maalesef yüzünüzden farklı olarak, bu değişimi ancak daha ileriki aşamalarında farkına varırsanız. Yılların yüzünüzde yarattığı izlere karşı devamlı bir müdahale içindesinizdir. Aynada gördüğünüz her yeni kırışıklık, yüzünüzde fark ettiğiniz elastikiyet kaybı için anti-aging kremler, botoks enjeksiyonları, dolgu maddeleri, lazer teknolojileri devreye girer. Ama gözden uzak gönülden ırak misali, kalçalarınız, hep pantolonunuzun içine gizlenen poponuz bu yoğun ilgiden nasibini almaz.

Sonra bir gün, çoğunlukla da bikini mevsimi yaklaşırken bir boy aynasında kalçalarınızın hiç de çekici görünmediğini fark edersiniz. Popo deriniz pörsümüş, kalçalarınız sıkılığını, formunu kaybetmiş ve aşağı doğru meyletmiştir. Artık harekete geçmeye, bu konuda bir şeyler yapmaya ne dersiniz?

Değişimin Perde Arkası

Dilerseniz önce bu değişimin perde arkasına bir göz atalım? Medikal Estetik Uzmanı Dr.Mustafa Karataş, “Aslında popo derisi güneşin zararlı ışınlarından uzak kaldığı için vücudun diğer yerlerine göre daha pürüzsüzdür, cilt kalitesi daha iyidir. Ama tabii ki kadınsılık ve çekicilikle özdeşleştirilen bu bölge de yılların etkisinden nasibini alır.” Karataş, bu değişimin kaçınılmaz olduğunu, ancak özellikle çok fazla kilo alıp vermenin değişimin boyutlarını belirleyen en önemli ve kontrol edilebilir faktörlerden biri olduğunu söylüyor. Yani, yüzünüzün, vücudunuzun gençliğini korumayı, kalçalarınızın uzun yıllar biçimli kalmasını istiyorsanız, kilonuzda radikal değişiklikler olmamasına dikkat etmelisiniz. Ama bu bile yıllarla birlikte, kalça bölgesindeki yağ ve kas dokusunu tutan deride bir elastikiyet kaybı olmasının önüne geçemez.  

Dr. Mustafa Karataş “Konumu gereği yerçekiminden en çok etkilenen yer kalçalardır ve ciltteki gevşeme, tüm dokuların aşağı doğru yer değiştirmesine neden olur,” diyor. Yani 40’lı yaşlarınıza geldiğinizde poponuz 20 yaşınızdayken olduğundan daha aşağıdadır - tabii bu aradaki 20 yılı popo kaslarınızı çalıştıran sıkı bir egzersiz programı uygulayarak geçirmediyseniz. “Düzenli spor yapanlarda derinin elastikiyetini kaybetmesini popo kaslarının sıkılaşması kompanse eder. Bu durumda dokuların ağırlığını taşıma görevini deriden almış olursunuz, zaten sıkılaşan kaslar kendi kendilerini taşır, adeta yerçekimine karşı dururlar.”

Tedavide Doğru Yaklaşımlar 

Peki, en çekici kalçaların, biçimli bir poponun tanımı nedir? Dr. Mustafa Karataş, arkadan nasıl göründüğünüzü belirleyen tek faktörün yaşlanma olmadığını, popunuzun biçiminin de son derece önemli olduğunu ve bunun da genetik kodunuzla belirlendiğini söylüyor.

“Hiçbir popo diğerine benzemese de, bir takım genellemeler vardır. Mesela yandan bakıldığında kavisli ya da çıkık görünmeyen düz popolar vardır, yani Brezilya kalçalarının tam aksi bir form. En çok şikâyet edilen şekil budur. Yuvarlak popolar, en popüler ikinci popo şeklidir. En beğenilen popo şekli ise ters kalp şeklinde olanlardır. İncecik bir bel, kalçalara doğru hafifçe genişleyerek inerek biçimli bir form yaratır. Bir de benim V formunda popo olarak nitelendirdiğim ve estetik anlamda en beğenilmeyen şekil vardır. Bu silueti yaratan ise özellikle bel kısmındaki fazla yağlar ve belin fazla kalın olmasıdır.”

Karataş, estetik bir siluetin sırrının oranlarda olduğunu söylüyor. “Bu yüzden da kalçayı şekillendirmek, daha biçimli bir popo yaratmak istiyorsanız komşu bölgeleri de mutlaka göz önüne almalısınız. Aksi halde başarılı sonuçlar almak mümkün olmaz. Mesela bazı teknolojilerden destek alarak popoyu sıkılaştırıp, toparlıyorsunuz. Ama bel kalın. Biçimli bir form yaratmak istiyorsanız mutlaka bel kısmındaki fazlalıklara da müdahale etmeli, beli inceltmelisiniz.” 

Soruna Yönelik Teknolojiler

Dilerseniz şimdi de kalça bölgesindeki sorunlarda hangi teknolojilerin etkili olduğuna, çekici bir vücut yaratmak için hangi sistemlerden fayda sağlayabileceğinize bir bakalım…

Sorun: “Popom sarktı”

Kalça bölgesindeki cildin elastikiyetini kaybetmesi popo bölgesindeki tüm dokuların yer değiştirmesine ve poponun aşağı doğru düşmesine neden olur. Cildin elastikiyetini artırarak daha biçimli ve daha kalkık bir popoya sahip olmak mümkün. Kalça bölgesindeki cildi sıkılaştırmakta etkili olan teknolojilerin başında Thermage Body geliyor. “Bu sistemin en önemli avantajı tek seanslık bir tedavi olması. Cildin alt tabakalarını radyo frekansı dalgalarıyla ısıtan bu sistem cildin kolajen ve elastin üretimini tetikleyerek etki ediyor. Tedavinin nihai etkisini 2-3 ay sonra gözlemliyorsunuz.”

Bu bölgedeki cildi sıkılaştırmada etkili bir diğer sistemi ise Exion Body. Karataş, radyo frekansı ve hedefli ultrason enerjisi kullanan Exion Body’nin cilt sıkılığına katkıda bulunan ve cilde yoğun nem veren hyalüronik asit üretimini de artırdığını söylüyor. “Cilt altına iletilen yüksek ısı sayesinde yağ dokusunda %22’lere varan bir azalma sağlayan Exion Body, kalça ciltlerini sıkılaştırırken yağ yakımından da fayda sağlayacak hastalar için uygun bir seçenek sunuyor.” Exion Body tedavi protokolü 7-10 gün arayla uygulanan dört seanstan oluşuyor.

Eğer kalçalarınızdaki düşüklüğün esas sorumlusu popo kaslarınızın formunu kaybetmesi, gevşemesi ise o zaman EmSculpt Neo teknolojisi sizin için doğru seçenek. Dr. Mustafa Karataş EmSculpt Neo’nun kas kütlesine etki eden ilk ve tek teknoloji olduğunu söylüyor. Bu sistemden önce kaslardaki gevşemeye müdahale eden bir tedavi yoktu. EmSculpt Neo’nun tam anlamıyla çığır açan bir cihaz olduğunu söyleyebilirim.”

EmSculpt Neo, yoğun odaklı elektromanyetik frekansı enerjisi (HIFEM) kasları egzersizle bile mümkün olmayacak yoğunlukta çalıştırırken, diğer yandan radyo frekans enerjisi ile yağ dokusuna ısı enerjisi ileterek yağ hücrelerinin parçalanmasını sağlıyor. Bilimsel çalışmalar sistemin kas kütlesinde %25’e varan bir artış, yağ dokusunda ise ortalama %30 azalma sağladığını gösteriyor. “Böylece kaslar biçimleniyor, popo bölgesi yukarı doğru kalkıyor ve yağ dokusundaki azalma sayesinde siluete gölge düşüren fazlalıklar yok oluyor.”

Sorun: “Kalçalarım çok büyük”

Karataş, kliniğine gelen kadınların çoğunun kalçalarının büyüklüğünden şikâyetçi olduğunu söylüyor. “Poponuz çatınıza göre gereğinden büyükse ağırlığınızın çoğunu orada taşıyorsunuz demektir. Böyle durumlarda CoolSculpting gibi inatçı yağ dokusunu eritmek, yağ hücrelerini parçalamak üzere geliştirilmiş sistemleri kullanıyorum. Bu sistemler özellikle kalça estetiğini bozan yağ çıkıntılarında son derece başarılı sonuçlar sağlıyor.”

CoolSculpting teknolojisinin çıkış noktası yağ hücrelerinin dondurucu soğuğa maruz kaldıklarında hücre bütünlüklerini kaybetmesi ve parçalanmasıdır. Çevre dokular, yani kas ve sinirler ise soğuğa karşı yağ hücreleri gibi hassas olmadığı için zarar görmezler. “Bu işlem tek bir seansta yağ dokusunun %25 - %30 oranında azalmasını sağlıyor. Tedavinin etkisini birkaç hafta sonra görmeye başlıyorsunuz ama nihai sonuç yağ hücrelerinin vücuttan tamamen atılmaları ile yani işlemden ortalama 7 – 8 hafta sonra görülebiliyor.” Karataş, pek çok hastada tek bir seansın yeterli olduğunu söylüyor. “Ama kalça bölgesindeki yağ dokusu daha fazla olanlarda ikinci seansa ihtiyaç duyulabiliyor.”

Eğer kalça bölgesindeki bölgesel yağlanmaya popo kaslarındaki gevşeme de eşlik ediyorsa sizin için doğru seçenek EmSculpt Neo olabilir. CoolSculpting sadece yağ dokusuna etki eden bir tedavidir. EmSculpt Neo ise hem yağ yakımında hem de kasları toparlamada etkilidir. CoolSculpting’in tek bir seansta giderdiği yağ dokusu, EmSculpt Neo sisteminin 4 – 6 seansta parçaladığı yağ dokusuna eşittir. Ama önemli bir artı olarak kas kütlesine de etki eder; kaslar sıkılaşır, kas kütlesi artar. Yani önemli olan doğru hastaya doğru tedavinin uygulanmasıdır.”

Sorun: “Selülitim var”

Evet, popodaki portakal kabuğu görünümü her yaştaki kadını etkileyebilir. Ancak cilt elastikiyetini kaybedip, popo bölgesinde daha fazla yağ biriktikçe selülit problemi de daha belirgin bir hale gelecektir. Karataş, “Poponuz, selülit için en ideal mekanlardan biridir. Popo yoğun miktarlarda yağ depolamaya elverişli olduğu için bu bölgede selülit oluşması neredeyse kaçınılmazdır,” diyor. “Yağ dokularını sarmalayan doku bağları gerilip sertleştiğinde, kasla deri arasındaki yağ topaklanır ve bağlarda çukurlaşmalar oluşarak portakal kabuğu görünümünün ortaya çıkmasına sebep olur.”

Kalçalardaki selülit probleminde etkili olan sistemlerin başında Emtone geliyor. Selülit probleminde etkili bir tedavi sunduğu FDA tarafından da onaylanmış olan sistemin özelliği selülite neden olan tüm faktörlere etki etmesi. “Cihaz iki farklı teknolojiyi eş zamanlı olarak kullanarak etki ediyor. Radyo frekansı enerjisi kolajen ve elastin liflerini uyararak cilt elastikiyetinin artmasını, cildin sıkılaşmasını sağlıyor.  Tedavide kullanılan diğer teknoloji ise şok dalgasıdır. Cilt altına iletilen şok dalgası enerjisi cilt altındaki yağ odacıklarının hem sayıca hem de hacim olarak azalmasını sağlar, kan dolaşımını iyileştirir, portakal kabuğu görünümüne katkıda bulunan ödemin ve metabolik atıkların vücuttan atılmasını sağlar.” Emtone tedavi protokolü 10 gün arayla uygulanan 4 – 6 seanstan oluşuyor.

Dr. Mustafa Karataş selülit problemi daha hafif olan hastalarda Exion Body ve Thermage gibi cilt kalitesini dramatik bir şekilde artıran tedavilerin yeterli olabileceğini not düşüyor. “Bu hastalarda cilt kalitesini artırıp, cildi sıkılaştıran bir tedavi ile tatmin edici sonuçlar almak mümkün oluyor.”