Yeni Nesil Selülit-Savar: Emtone

Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş, selülit problemine katkıda bulunan tüm faktörlere aynı anda etki eden Emtone teknolojisini anlatıyor.  

Bugün kadınların hemen tamamını etkileyen bir sorunu ve teknolojinin bu sorunu çözmeye yönelik vardığı en son noktayı konuşacağız. Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş selülit kelimesinin ilk defa 1960’lı yıllarda ortaya çıktığını söylüyor. “Fransız kökenli ‘cellule’ yani küçük hücre anlamına gelen bir kelimeden türemiş olan selülit sorununa ilk defa o yıllarda bir isim verilmiş olsa da, bu problem insanlık tarihi kadar eskidir. Ama iyice can sıkıcı bir hale gelmesi kadınların uzun kıyafetlerinden kurtulması ve mayo, bikini giyerek denize girmeye başlamışıyla aynı dönemlere rastlar.”

Selüliti fazla kilolarla ilişkilendiririz. Peki bu gerçekten doğru mu ve neden sadece kadınlarda görünüyor? Karataş zayıf olsanız bile selülit sorunundan muaf olmadığınızı belirtiyor ve kadınların neredeyse %90’ının bu problemden şikâyetçi olduğunu belirtiyor. “Sadece kadınlarda görülmesi ise tetikleyici faktörün kadınlık hormonu, yani östrojen olmasıdır. Nadir de olsa erkeklerde de selülit oluşabilir ama bu tamamen aşırı kilo alındığında erkeklerde de östrojen hormonunun artmasıyla ilişkilidir.”

Selülitin Perde Arkası 

Ancak selülit oluşumunu tetikleyen kadınlık hormonu östrojen olsa da başka faktörler de rol oynuyor. Karataş problemin tam olarak nasıl oluştuğunu anlamak için selülitin perde arkasına bakmak gerektiğini söylüyor. “Cilt altındaki yağ dokusu, mikro odacıklar içindedir. Hormonal faktörler yüzünden mikro-odacıkların içindeki su ve yağ artar.  Bu artış selülit probleminin ilk adımıdır. Odacıkların içindeki su ve yağın artması dolaşımı da kötü etkiler. Kan dolaşımı bozuldukça portakal kabuğu görünümü iyice fazlalaşmaya başlar. Genişleyen odacıklar cilde baskı yaptıkça selülit problemi giderek belirgin bir hal alır. Bir diğer sorun da kadınların cildinin erkeklere kıyasla daha ince olmasıdır. İnce bir cilt altındaki kusurları gizlemekte etkili değildir. Selülit probleminin dolaşımı kötü etkileyerek cildin daha da incelmesine neden olması portakal kabuğu görünümünün daha da belirgin bir hal alması anlamına geliyor.”

Dr. Mustafa Karataş etkili bir sonuç için selülit oluşumunu tetikleyen tüm faktörlere müdahale edilmesi gerektiğini söylüyor “Portakal kabuğu görünümüne neden olan beş temel faktör var; Genişlemiş yağ odacıkları, hasar görmüş kolajen lifleri, ciltteki elastikiyet kaybı, kan dolaşımının bozulması ve metabolik atıkların birikmesi. Emtone teknolojisinin başarısının sırrı da tam olarak bu. Yani, portakal kabuğu görünümünün oluşumuna katkıda bulunan tüm faktörlere aynı anda etki etmesi.”    

Emtone Etkisi

Karataş Emtone teknolojisinin etki mekanizmasını şöyle anlatıyor: “Emtone monopolar radyo frekans enerjisi ve şok dalgası enerjisi kullanarak selülit oluşumuna neden olan tüm faktörlere etki eden bir tedavi sağlıyor. Odaklı basınç enerjisi yağ odacıklarının küçülmesini sağlar, kan dolaşımını artırır ve selülit oluşumunu artıran metabolik atıkların sistemden atılmasını sağlar. Diğer yandan radyo frekans enerjisi ciltteki kolajen üretimini tetikler, bu da cildin daha sıkı, daha elastik ve sağlıklı bir görünüm almasını sağlar.”  

Farklı mekanizmaları bir arada kullanan selülit tedavileri olsa da Emtone’u diğerlerinden ayıran en önemli özellik bunları aynı anda kullanması. “Bu da tedavinin etkisini artırıyor. Radyo frekans enerjisinin ve mekanik basıncın aynı anda iletilmesi tedavinin sonuçlarında ciddi bir fark yaratıyor.”

Klinik çalışmalar da bu başarıyı kanıtlar nitelikte. “Haftada bir veya iki yapılan dört-altı seanstan oluşan tedaviden sadece bir ay sonra hastaların cilt kalitelerinde belirgin bir artış ve sıkılaşma görülüyor. Hastaların %93’ü Emtone tedavilerinin tamamlanmasından üç ay sonra selülitlerinin görünümünde belirgin bir azalma gözlemlediler. Selülit problemi için Emtone’dan faydalanan hastalarda tedavi edilen bölgede ortalama 2.2 santim oranında bir incelme görüldüğünü de eklemek istiyorum.” 

Dr. Mustafa Karataş Emtone hakkında merak ettiklerinizi, aklınızı kurcalayan soruları cevaplıyor…

Emtone tedavisi için uygun bir aday mıyım?

“Selülit probleminden şikâyetçi olan herkes bu teknolojiden faydalanabilir. Emtone tamamen güvenli ve FDA tarafından onaylanmış bir tedavidir. Sistemin bir özelliği de cilt elastikiyetinin artmasını sağlamasıdır. Ancak cildi çok fazla gevşemiş sarkmış hastalarda daha fazla seansa ihtiyaç duyulabilir.” 

Bu tedavi vücudun nerelerine uygulanabilir?

“Emtone selülit probleminin görüldüğü her yere uygulanabilir. Üst kollar, karın, üst bacaklar, bacak içleri, bel ve kalçalar gibi.”

Emtone nasıl bir tedavidir? Acı eşiği düşük olan için de uygun bir işlem mi?

“Emtone konforlu bir tedavidir. İşlem öncesinde anestezik krem uygulanmasını gerektirmeyecek kadar rahat bir deneyim sunar. Vücudun her bölgesi yaklaşık 15’er dakikalık bir sürede tamamlanır. İşlem sıcak taş masajını andırır. Pek çok hastadan işlemin rahatlatıcı ve keyifli olduğu yolunda geri dönüşler alıyoruz.”

Tedavi kaç seanstan oluşuyor ve etkilerini ne zaman görürüm?

“Tedavi protokolü haftada bir yapılan dört seanstan oluşuyor.  Yani tüm tedavi bir ayda tamamlanıyor. Ancak bazı hastalarda ekstra seans/seanslara ihtiyaç duyulabilir. Kaç seansa ihtiyaç duyacağınız konsültasyon sonrasında doktorunuz tarafından belirlenir. Hastalar sadece ilk seanstan sonra bile portakal kabuğu görünümünde belirgin bir hafifleme olduğunu gözlemliyor. Ancak Emtone tedavisinin asıl etkisi tedavi tamamlandıktan birkaç hafta sonra ortaya çıkmaya başlıyor ki bu da ciltteki yeni kolajen liflerinin üretilmesi, yağ odacıklarının içindeki metabolik atıkların atılması için gereken süredir. Olumlu sonuçlar tedavinin tamamlanmasından üç ay sonrasına kadar giderek artıyor ve bu süre sonunda optimum halini alıyor.”