Kadınlar Yorgun Görünmek İstemez
Botox’un yaratıcısı Allergan şirketinin dünya çapında yaptığı bir araştırma hem global anlamda hem de Türk kadınının medikal estetik uygulamalara bakış açısını yansıtmak açısından önemli ipuçları veriyor. Araştırmanın bulguları ne anlama geliyor? Medikal estetik alanındaki gelişmeler nedir? Güzellikte son trendler neler? Dr. Mustafa Karataş anlatıyor…
Minimal invazif işlemlerin son yıllarda daha fazla yaygınlaşmasının ve tercih edilmesinin sebepleri arasında neler var?
Amerikan Plastik Cerrahi Derneği tarafından global boyutta dünyada gerçekleştirilen bir çalışma var. Bu çalışmaya göre insanlar gençleşmek, güzelleşmek için cerrahi yöntemlerden giderek uzaklaşır. Cerrahi olmayan estetik uygulamaların pazar payı %55’lere ulaşmış durumda. Türkiye’de de durum farklı değil, minimal invaziv işlemler tüm dünyada olduğu gibi bunun nedenlerinden en önemlisi hastaneye yatışın olmaması, iyileşme sürecine gerek duyulmaması ya da bu sürecin çok kısa sürmesi ve gözle görünür belirgin sonuçlar elde edilmesi. İşin içine iş hayatı ve sosyal yaşam da girdiğinde eve kapanmanızı gerektirmeyecek tedaviler tercih ediliyor. Tabii ki bu artışta gelişmelerin de son derece önemli bir rolü var. Bugün artık güvenli dolgu maddelerine, cildin görünümünde belirgin bir fark yaratan teknolojilere, yaşlanma belirtilerini geri çevirme ve önlemede hiç olmadığı kadar etkili, başarılı tedavilere sahibiz.
Araştırmada Türkiye’deki kadınların çoğunluğunun şikâyeti yorgun görünüm. Yorgun görünümün sebepleri nedir? Siz yorgun görünümü nasıl tanımlıyorsunuz?
Araştırmada kadınların %71’i yorgun görünmekten şikâyetçi olduklarını söylemiş. Bunu bizzat kendi hastalarımda da gözlemliyorum. Kliniğime gelenlerin pek çoğu yorgun göründüklerini söylüyor, bundan rahatsız oluyor. En sık duyduğum serzenişlerden biri; “Ne kadar dinlenirsem dinleneyim insanlar yorgun göründüğümü söylüyor.” Peki bunun nedeni ne? Yaşla beraber meydana gelen orta yüz ve gözaltındaki hacim kaybı kişinin depresif, yorgun ve olduğundan daha yaşlı görünmesine neden olur. Bazı kişiler de yapısal olarak çökük bir yüz ve çökük gözaltlarına sahiptir.
Yorgun görünüm için yapılabilecek uygulamalar nedir?
Orta yüz ve gözaltındaki çöküklükte bizim ilk tercihlerimizden biri hyalüronik asit bazlı dolgulardır. Özellikle yüze, elmacık kemiklerine ve gözaltı bölgesine uygulanacak hyalüronik asit bazlı dolgularla o yorgun görüntü silinebilir. Doğru noktalara, doğru miktarda dolgu enjekte ettiğinizde yüze anında daha enerjik, daha dinç bir görünüm gelir. Tabii ki abartmamak, doğallıktan uzaklaşmamak koşuluyla.
Türkiye’de en memnuniyetsiz olunan şey cilt kalitesi. Şekilde değişikliğine yol açmadan cilt kalitesi arttırmak için neler yapılabilir?
Aslında cilt kalitesi en büyük sıkıntılardan biridir. Zaten kadınların çoğu da ciltlerinden hoşnut değil. Yapılan çalışmada ülkemizde kadınların çoğunun ciltlerinden memnun olmadığını gösteriyor. Bu dünya genelinde de böyledir. Sosyal medya kullanımındaki artışın da bu hoşnutsuzluğu beslediğini düşünüyorum. Aplikasyonlar, filtrelerle fotoğraflarda cildiniz pürüzsüz görünebiliyor. Ve bunun nasıl büyük bir fark yarattığını fark ediyorsunuz. Öyle ya da böyle cilt kalitesi gerçekten önemlidir. Genişlemiş gözenekler, kılcal damarlar, ince çizgiler, donuk, cansız bir cilt dokusu en iyi halinizle aranıza engel koyar. Bugün artık cilt kalitesini artıracak, lekelerin görünümünü hafifletecek, pürüzsüz bir cilt yaratmakta etkili pek çok teknoloji ve tedavi mevcut. Mesela lazer sistemleri ile cildin hücresel yaşını geri çevirmek, hyalüronik asit bazlı mezoterapi tedavileriyle nemli, parlak bir cilt yaratmak mümkün.
Güzelliğin tarihçesine baktığımız zaman toplum ve zamanın ruhu tarafından belirlenen “ideal güzelliğin” sürekli değiştiğini görüyoruz. Şu anda bir yandan sosyal medyanın öncüsü olduğu bir ideal güzellik kavramı, öte yandan da bireysel güzelliğin ve farklılıkların kutlandığı bir algı var. Bir hekim olarak güzellik idealleri sizi nasıl yönlendiriyor? Onu yönlendirirken hastanızı tanımak için neler yapıyorsunuz?
Çok doğru, güzellik kavramı devamlı değişiyor ve içinde bulunduğumuz zamanlarda sizin de belirttiğiniz gibi bir yanda sosyal medyanın dayattığı “güzel” var diğer yandan da kendine özgülüğün, farklılığın yükselişine şahit oluyoruz. Bu iki birbirine tezat güzellik kavramı bir arada var oluyor. 2020’li yıllarla birlikte güzellik algısında bir değişim söz konusu. Özellikle genç hastalar arasında kalın dudaklar, oval bir yüz şekli, keskin bir çene hattı gibi sık talep edilen bir şablon var. Bunda sosyal medya kullanımının etkisi çok büyük. Güzellik kavramı selfie’lerde belli bir şekilde görünmek üzerine kurulu. Hatta bazen doğalıktan uzak olmak istenen bir şey. Özellikle orta yaşlarla birlikte kendi gibi olmanın, kendine özgü olmanın daha çok ön plana çıktığını gözlemliyorum. Benimsenen güzellik kavramını yaşlara göre sınıflandırmak çok doğru olmasa da kliniğime gelen hastalar üzerinden böyle bir tespit yapıyorum. Genel olarak ben doğallığın dışına çıkan görüntüleri bir hekim olarak çok sevmiyorum. Özellikle de dermal dolgu kullanımında. Ama tabii ki biz hekimlerin kendi estetik anlayışımızdan çok uzaklaşmadan hastaların ve dönemin talebine göre de değişmemiz, şekillenmemiz gerekiyor. Biraz önce de belirttiğim gibi ben doğallıktan uzaklaşmadan yapılan uygulamalardan yanayım. Evet daha dolgun dudaklara sahip olmak isteyebilirsiniz, ama benim de medikal estetik uzmanı bir hekim olarak yüzünüzün şekline, yüz formunuza kalın dudakların yakışıp yakışmayacağını tespit etmek ve sizi bu konuda bilgilendirmem, hatta gerekirse yönlendirmem gerekir. Eğer bir uygulamayı içinize sinmeden sadece hasta istiyor diye yaparsanız, hasta da mutsuz olacaktır.
Dermal dolgu hangi farklı durumlarda yapılır? Dermal dolgu sürecinden beklenti neler olmalıdır?
Dermal dolgu yüzümüzde yaşla birlikte kaybedilen yağ doku hacmini yerini koymak ya da daha etkileyici, daha belirgin yüz hatları yaratmada kullanılır. Tabii uygulama öncesinde hastaya neyin yakışacağı, görünümüyle ilgili nelerden mutsuz olduğu iyi belirlenmeli. Hasta yorgun görünmekten mi şikâyetçi, yüzünün çok yuvarlak olduğunu düşünüyor ve daha oval görünmesini mi istiyor? Tabii uygulamanın hastanın istekleri, kendisini nasıl daha çekici, daha güzel hissedeceği ile hastaya yakışacaklar arasında belli bir denge oluşturularak yapılır. Başarılı bir uygulamanın sırrı çok fazla abartıya kaçmamaktan da geçer. Hastanın dermal dolgu uygulamasından gerçekçi bir beklentiye sahip olması da önemli. Bu dolguları bir defa yaptırıp etkisinin kalıcı olmasını bekleyemezsiniz. Hepsinin belli bir ömrü vardır ve bir süre sonra yok olup giderler. Etkinin devamlılığı için işlemin belli aralıklarla tekrarlanması gerekir.
Dermal dolgu kimler için uygun, kimler için değil?
Hastanın beklentileri iyi değerlendirildikten sonra, iyi bir konsültasyonun ardından hemen herkese dermal dolgu uygulaması yapılabilir. Bu konuda çok fazla sınırlama yok. Biraz önce de belirttiğim gibi hyalüronik asit bazlı dolgulardan hemen herkes faydalanabilir. Tabii ki hastayı iyi dinlemek, kronik hastalıklarını, geçmişte geçirdiği hastalıkları öğrenmek gerekir. Ve hasta işlem için uygun bir adaysa uygulama yapılır.
Bir hasta hekime gitmeden önce neleri araştırmalıdır, gittiğinde en iyi sonuca ulaşabilmek adına hangi soruları sormalıdır?
Bu konuda duyduklarınız, kulaktan kulağa yayılan bilgiler önemlidir. Mesela arkadaşınız yaptırdığı işlemden mutlu mu? Yaptırdığı işlemin ardından doğal ve hoş göründüğünü mü düşünüyorsunuz? Çevrenizdekiler hangi medikal estetik uzmanını tavsiye ediyor, övüyor? Bu bilgiler size doğru uzmanı bulmakta yol gösterecektir. Daha çekici görünmek için gittikleri güzellik merkezinden daha mutsuz ayrılanlar ise uzak durmanız gereken yerler için bir uyarı niteliği taşır. Doğru doktoru bulduğunuzda da iletişim çok önemli. Cildinizde tam olarak nasıl bir etki istediğinizi, eğer varsa yüzünüzle ilgili sizi rahatsız eden hususları, neleri değiştirmek istediğinizi anlatın. Fazla donuk bir ifade, çok kocaman dudaklar gibi medikal estetik işlemlerle ilgili diğer insanlarda sizi rahatsız eden unsurları da anlatın ki doktorunuz ne istediğiniz kadar ne istemediğinizi de anlasın. Doktorunuz bir yol haritası oluşturduktan sonra da yapılacak işlemlerle ilgili sorular sormayı ihmal etmeyin. Hangi dolguyu kullanacağını, dolgunun ya da uygulanacak lazer teknolojisinin FDA onaylı olup olmadığı gibi. Ve eğer mümkünse ikinci doktordan da bir konsültasyon alınmasını tavsiye ediyorum.
Medikal estetikte ideal süreç nasıl ilerler?
Medikal estetik çok geniş bir alan. Yapacağınız cerrahisiz uygulamaların hastaya kazandıracağı iyilik hâli ve sonrasındaki devamlılık süreci çok önemli. Çünkü her şey yaş almanın etkilerine, zamana karşı yapılıyor. Yaşlanma hiç süreci durmuyor, hep devam ediyor. Bunu hastaya iyi anlatmak ve bunun uzun bir yolculuk olduğunu, bu yolculukta belli dönemlerde klinik ziyaretleri yapması gerektiğini iyi anlatmak gerekiyor. Hiçbir uygulama yoktur ki bir kere yapalım ve hayat boyu öyle kalsın. Bu bir süreç. Bu süreç doğru bir şekilde ilerlerse yaşlanma belirtilerine karşı önemli bir avantaja sahip olmak, yaşınızın en iyi halinde görünmek mümkün.
Medikal estetiğin tabu olmaktan çıkmasının sebebi nedir?
Eskiden medikal estetik bir uygulama yaptıranlar bunu saklar, dile getirmezlerdi. Bunlar artık daha çok konuşulur oldu. Özellikle kadınlar hem medikal estetikte kullanılan teknolojiler hem de dermal dolgular hakkında birbirleriyle çekinmeden konuşuyorlar. Bu sohbetler sayesinde de medikal estetik dünyasındaki yenilikler hakkında bilgi sahibi oluyorlar. Yapılan araştırmada estetik bir işlem yaptıranların alışkanlıklarında önemli bir değişim olduğunu gösteriyor, katılımcıların %66’sı eskiden tabu olarak görülen, saklanan, gizlenen bu durumun sosyal damgalanmaya yol açmayacağını, gizlemeye gerek olmadığını düşünüyor.
Türkiye kendi halinin en iyisine ulaşmada en motive ülke. Siz bu anlamda hastalarınızda ne gibi talepler deneyimliyorsunuz; kendi halinin en iyisi olmak sizce ne anlama geliyor?
Gerçekten de araştırma Türkiye’nin “kendi halinin en iyisi” olmada en motive ülke olduğunu gösteriyor. Yani medikal estetik uygulamalara en sıcak bakan, daha iyi görünmek, gençliğini korumak için bunlardan faydalanmayı en çok isteyen ülkeyiz. Aslında bu global araştırmanın sonuçları beni çok şaşırtmadı. Gerçekten de Türk kadını olabildiğince daha iyi görünmek istiyor. Şu bilinç oturmuş durumda; evet yaşlanma var ama buna karşı alınacak önlemler var ve yaşımın, kendimin en iyi halinde olabilirim. Kendi halinin en iyisi olmak benim için şu demek; eğer kendiniz olmaktan uzaklaşmadan minik dokunuşlardan faydalanıyor, yaşlanma belirtilerine karşı önleminizi alıyor, yaşlanma sürecini yavaşlatmak için gerekli tedavileri, gerekli işlemleri yaptırıyorsanız, bir-iki minik çizgiye takmadan kaliteli, sağlıklı ve parlak görünümlü bir cilt için etkili sistemlerden yararlanıyorsanız kendinizin en iyi hâli olmanın keyfini çıkarıyorsunuz demektir.
Vücudumuza ne aldığımıza çok dikkat ettiğimiz bir dönemdeyiz. Dermal dolguların içeriğini nasıl daha iyi tanıyabiliriz?
Dermal dolguların içeriğini daha iyi nasıl tanımak, yüzünüze ne enjekte edildiğini bilmeniz çok önemli. Evet maalesef bu konuda bir bilgi kirliliği var. Gittiğiniz doktorun size işlem ve kullanılacak dolgu maddesinin markası, özellikleri konusunda bilgi vermesi gerekir, vermezse de sizin sorup öğrenmeniz gerekir. İşlem yaptırmadan önce dolgu maddeleri hakkında bir ön araştırma yapmanız bu noktada çok önemli. Eğer hazırlıklı değilseniz bile hemen kullanılacak ürünle ilgili yorumları okuyun, FDA onayı var mı öğrenin. Bugün artık bilgiye ulaşmak çok kolay, bu avantajı değerlendirin. Dolgunun onaylarının tam olması, menşeinin neresi olduğu bununla ilgili klinik çalışmalar ve yorumlar hastalar açısından çok değerli. Yapılan araştırmada da tüketicilerin %69’u hekimlerin uygulama ve ürünler hakkında vereceği detaylı bilgilerin karar süreçlerini olumlu yönde etkileyeceğini belirtmiş. Tabii dolgunun markası kadar hekimin el becerisinin deneyiminin de çok önemli olduğunu unutmayın.
Doğallık sonuçlarda en çok istenen şey. Doğal bir sonuç elde etmek için nelere dikkat edilmeli?
Doğal bir sonuca ulamak için biraz da hekiminizin sizi yönlendirmesine izin vermeniz gerekiyor. Bu sadece dermal dolgular için geçerli değil. Tabii sizin için öncelliğin doğallık olduğunu da ifade etmeniz son derece önemli. Çünkü bu bir protokol, bu protokolün içinde cilt parlaklığını cilt kalitesini artırmaya yönelik sistemlerden dermal dolgulara kadar pek çok farklı tedavi, pek çok farklı işlem da var. Doğal bir görünüm için cildinize yatırım yapmanız, gerektiğinde dermal dolgulardan faydalanmanız çok önemli. Doğal sonuç için öncelikle acele edilmemesi gerekiyor. En önemlisi bu. Yavaş yavaş adım adım ilerlenmeli, tedavinin bir algoritması olması ve bu algoritma üzerinden ilerlenmeli.
Önümüzdeki zamanlarda medikal estetikte bizleri nasıl gelişmeler ve yenilikler bekliyor?
Önümüzdeki günlerde medikal estetikte hem dermal dolguların uygulanma şekilleri hem de kalıcılık sürelerinde yeniliklerle karşılaşacağız. Daha etkili kullanılan, daha etkili sonuçlar veren yeni teknolojik sistemler de yolda, geliyorlar.
-
Exion Face kolajen ve elastin sentezini artırmanın dışında hyalüronik asit üretimini de tetikleyen ilk ve tek teknoloji olarak karşımıza çıkıyor.
-
Karşınızda cilde gençliğini yeniden kazandıran, elastikiyetini artıran, çizgilerin görünümünü hafifleten ve etkisi aylar değil senelere yayılan bir anti-aging uygulama va...
-
Anti-aging dünyasının başarısını kanıtlamış teknolojilerinden BBL Forever Young en yeni haliyle karşımızda: BBL Hero. BBL Hero sayesinde gençliğin dokunuşu artık sadece y...
-
COVİD-19 güzellik alışkanlıklarımızı da değiştirdi. Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş pandemi döneminde ön plana çıkan tedavileri anlatıyor
-
Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş’tan güzellik için 25 altın öneri kadını için gençlik ve güzellik önerileri…
-
Isının yükseldiği bugünlerde güneşten yararlanma yolları ve cilt bakımında yaza adapte etmek için yapmanız gerekenler.
-
Yaz aylarında cildinizi etkili anti-aging tedavilerden mahrum bırakmayın. İşte, dört mevsim uygulanabilen ve en önemlisi cildinize yaz aylarında ihtiyaç duyduğu desteği v...
-
Evet, güneş cildi erken yaşlandırır. Çizgilerin, kırışıklıkların artmasına, kahverengi lekelerin oluşmasına neden olur.
-
Yaşlanmayı hızlandıran ve sizi kahverengi lekelerle baş başa bırakan en önemli etken güneştir. Tatile çıkmadan gerekli önlemleri almanızda fayda var.
-
Çekici görünmenin sırrı profilinizi yaratan tüm unsurların uyum içinde olmasında saklı. İşte kusursuz bir profil için doğru dengeyi yaratmanın yolları.