Pandemi Günlerinde Güzellik

COVİD-19 güzellik alışkanlıklarımızı da değiştirdi. Medikal Estetik Uzmanı Dr. Mustafa Karataş pandemi döneminde ön plana çıkan tedavileri anlatıyor…

Dr. Mustafa Karataş pandemi döneminde, uzun bir süre hasta kabulünü azalttıklarını, fazla hasta almamaya özen gösterdiklerini söylüyor. Normalleşmeyle birlikte ise bazı tedavilerin ön plana çıktığını belirtiyor: “Gündelik hayatlarına yavaş yavaş dönenlerde bazı estetik kaygılar artmaya başladı. Bunların başında göz çevresindeki yaşlanma belirtileri geliyor. Neden? Çünkü maske takarken yüzün odak noktası gözler oldu. Eskiden bir ruj sürüp, kendilerini iyi hisseden kadınlar maske yüzünden gözlerindeki kusurlara, bakışlarındaki yaşlanma belirtilerine odaklanmaya başladı. Salgınla birlikte göz ve göz çevresi tedavileri ciddi anlamda ön plana çıktı.”

Gözler Odak Noktada

Estetik ve Medikal Uzmanı Dr. Mustafa Karataş, göz çevresine taze ve genç bir görünüm vermede botoks enjeksiyonlarının her zamanki gibi öncelikli olduğunu belirtiyor. “Kaz ayaklarını yumuşatmada, bakışlara sert bir görünüm veren kaş arasındaki kırışıklıkları silmede elimizdeki etkili uygulamalardan biride botoks. ”

Bakışların güzelleşmesi için botoks en önemli silah olsa da pek çok hastada enjeksiyonun başka tedavilerle desteklenmesi gerektiğini söyleyen Karataş, çekici gözler için şakak dolgusunun önemini vurguluyor. “Bizim hastalara hep dediğimiz gibi yüzünüzü ters üçgen olarak düşünün.  Bu ters üçgenin tabanının açıları, bu açıların estetik bir ahenkle bir araya gelmesinde ise şakakların dolgunluğu çok önemlidir.   Zamanla şakaklardaki yağ dokusu azalır. Bu da gözlere ve göz çevresinin çekiciliğine ciddi bir darbe vurur. Kaybolan hacmi hyalüronik asit bazlı dolgu maddeleri ile yerine koyduğumuzda üst göz kapaklarındaki sarkma hafifler, gözler gençlikte olduğu gibi daha çekik görünür. Şakak dolgusuyla yaratılan etkiyi,  kaş içlerini doldurarak, kaşları organik iplerle asarak destekleyebiliyoruz. Kaşları astığımızda gözler çok daha çekik görünüyor. Bu müdahale özellikle belli bir yaşın üstündeki hastalarda inanılmaz bir değişim yaratıyor.”

Genç Bakışlar İçin

Maskeli hayatlarımızla ön plana çıkan bakışları gençleştirmekte kullanılan bir diğer tedavi de mezoterapi. “Gözaltlarındaki çizgilere, yaşlanma belirtilerine botoksla müdahale edemiyoruz. Bu bölgede de mezoterapi tedavileri ön plana çıkıyor. Mezoterapi her ne kadar eski bir tedavi olsa da, yeni nesil formüller sayesinde bu işlem hiç eskimiyor ve göz çevresindeki yaşlanma izlerini silmede bize son derece etkili bir uygulama sağlıyor. Mesela cilde yoğun nem veren, içindeki 55 aktif madde ile cildi gençleştiren bir mezoterapi formülü var. Bu formül göz çevresine de uygulanabiliyor ve bu bölgeye taze, pürüzsüz bir görünüm veriyor. Son zamanlarda göz çevresini gençleştirmek adına en fazla yaptığımız uygulamalardan biri de bu. Bu işlemi ClearLift lazer gibi göz çevresine uygulanabilen ve elastin, kolajen üretimini artıran bir sistemle desteklemek alınan sonucun başarısını artırıyor.”

Karataş, “Tabii hem kendimizi hem hastalarımızı korumak adına iki tarafın da maske takmasının çok önemli olduğu bir dönemde, tercihimiz gözler ve yüzün üst kısmına odaklanan tedavilerden yana” diyor. “Hastaların ve bizim sağlığımız açısından maskesiz işlemleri olabildiğince az yapmaya çalışıyoruz. Neyse ki bu gereklilik, göz çevresine ve alın bölgesine yönelen ilgiyle de örtüşüyor.”

Pürüzsüz Bir Cildin İzinde

Dr. Mustafa Karataş, bu dönemde özellikle genç ve akneye meyilli hastalarda çok sık karşılaşılan bir sorunun da sivilce, akne problemlerindeki artış olduğunu söylüyor. “Bunun nedeni sürekli maske takmak zorunluluğu. Maskeler su buharı oluşmasına ve maskenin altında kalan bölgelerde akne sorununa yol açıyor. Daha önce hiç bu tür problemler yaşamamış olanlarda bile akne, sivilce ve siyah noktalara rastlanır oldu.”

Karataş öncelikle maskeyi doğru kullanmak gerektiği konusunda uyarıyor: “Dışarı çıkarken yanınızda mutlaka birkaç tane yedek maske taşıyın ve maske nemlendiğinde değiştirin. Bu hem sivilce oluşumunu bir miktar da olsa kontrol altına almakta hem de salgından korunmada fayda sağlayacaktır. Çünkü nemli maskelerin virüse karşı koruyuculuğu kalmaz.”

Peki maske takmanın hayati önem taşıdığı bu dönemde sivilcesiz, pürüzsüz bir cilt için hangi profesyonel bakımlar ön plana çıkıyor. “Evde sebum üretimini dengeleyen, sivilceleri kontrol altında tutan dermokozmetik ürünlerle yapılan cilt bakımlarını tavsiye ediyorum. Akneye yatkın ciltlerin fayda sağladığı profesyonel bakımların başında Clearlift lazer sistemi geliyor. Ama tabii aktif aknesi çok olan hastaların mutlaka bir dermatoloji uzmanından yardım almaları gerekiyor.”

Evde uzun zaman geçirdik. Endişe, stres ve moral bozukluğu ile geçen bugünlerde pek çoğumuz cilt bakım rutinini aksattı.  Mustafa Karataş’a donuk, mat bir görünüm alan cilde doping yapmak için başvurabilecek bakımların ne olduğunu soruyoruz. “Gerçekten de hastalarımın cildinde evde geçirilen ayların etkisini gözlemleyebiliyorum. Onlara mezoterapi ve Revlite, BBL Forever Young gibi yaz aylarında uygulanabilen lazer sistemlerinden faydalanmalarını öneriyorum.”

Gerektiğinde Hayır Demek!

Dr. Mustafa Karataş, pandemi döneminde bazı hastaların taleplerinde ciddi değişiklikler meydana geldiğini söylüyor. “Bir doktorun özellikle bu dönemde alışılmadık taleplerde bulunan hastalarına dur demesi son derece önemli. Mesela senelerdir bana gelen, hep minik dokunuşlar isteyen ve her zaman doğal görünmeyi isteyen bir hastam ilk defa dudak dolgusu yaptırmak istedi. 10-15 senedir takip ettiğim minyon, zarif yüz hatları olan hastamı dudak dolgusunun kendisine yakışmayacağı konusunda ikna etmem gerekti. Çünkü asıl istediğinin bu olmadığını bunun tamamen pandemi döneminin yarattığı psikolojik baskıyla, moral bozukluğuyla ilgili bir talep olduğunu biliyordum. İyi tanıdığım, güzellik ve bakım alışkanlıklarını çok iyi bildiğim pek çok hastadan benzer talepler aldım. Böyle durumlarda hastanın psikolojisini iyi anlamak ve gerekiyorsa onu yaptırmak istediği gereksiz ya da estetik olarak yanlış bir işlemden vazgeçirmek çok önemli.”

Hareketsiz Geçen Günlerin Ardından

Evde hareketsiz geçirilen birkaç ayın yarattığı en önemli sorunların başında fazla kilolar geliyor. Dr. Mustafa Karataş, “Kliniğimize gelen hastalarımız normalde yaza, plaj mevsimine hazırlık için mart, nisan ayları gibi vücut bakımlarına başlarlar. Hatta bu bakımları egzersiz ve diyetle desteklerler” diyor. “Ama bu sene pandemi yüzünden bölgesel incelme, sıkılaşma tedavilerinin en popüler olduğu dönem evde oturarak geçti. Fazla kilolar ve hareketsizlik hep incecik olan hastalarımın bile kilo almasına neden oldu. Bu yüzden de normalleşmeyle birlikte bölgesel incelme tedavilerine rağbet hiç olmadığı kadar arttı diyebilirim.”

Dr. Mustafa Karataş bu tedaviler içinde en popüler olanın CoolSculpting soğuk lipoliz  teknolojisi olduğunu söylüyor. “Son günlerde çok fazla CoolSculpting randevusu alıyoruz. Normalleşmeyle birlikte herkes tatil planları yapmaya başladı ve bölgesel fazlalıkları için etkili sonuçlar sağlayan bir tedavi talebiyle bize başvuruyorlar. İdeal kilosunun en fazla altı-yedi kilo üstünde olanlar ve bölgesel fazlalıklarından şikâyetçi hastalar için önerdiğimiz CoolSculpting tedavisi tek bir seansta yağ dokusunun ortalama %30 kadarını yok eden, etkisi milyonlarca hasta üstünde kanıtlanmış bir teknoloji.”

Karataş, yağ hücrelerini dondurucu soğuğun etkisiyle parçalayan CoolSculpting tedavisinin yanında nispeten yeni bir teknoloji olan EmSculpt’ın da rağbet gören teknolojiler arasında olduğunu ekliyor. “Evde oturdukları dönemde kilo almamayı başaranlarda bile hareketsizliğe bağlı olarak kas kaybı oluştu. EmSculpt kas dokusunu artırmakta, vücudu biçimlendirmede egzersizle bile elde edilemeyecek sonuçlar sağlıyor. Karın bölgesini forma sokan, kalçalarda lift etkisi yaratan, kolları biçimlendiren bu tedavi deniz mevsimine çabuk bir şekilde hazırlanmak isteyen hastalarıma önerdiğim tedavilerin başında geliyor.”